Ekstrakorporeal Yaşam Desteğindeki Hastalarda Optimum Biyokimyasal Takip: Hemoliz Kriterleri ve Anaerobik Metabolizma
Özet
Amaç: Bu çalışmada, mg/dL seviyesinde hemoglobin ölçümü yapabilen bir yöntemle,
EKMO uygulanan hastaların serbest plazma hemoglobin seviyelerini belirlemek ve
elde edilen bu serbest plazma hemoglobin seviyeleriyle, hastaların nitrik oksit, laktat,
laktat dehidrogenaz ve haptoglobin miktarları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek,
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, toplam 18 hastanın, EKMO’ya bağlı olduğu süre
boyunca alınan toplam 100 örneğiyle yapıldı. Hastalardan, EDTA’lı kan örneği
alınarak, santrifüjle plazması ayrıldı ve 1250, 350 ve 300 µL hacimlerde üç parçaya
bölündü. İlk kısımda sHb ölçümü ve biyokimyasal analizler (LDH, CRP, TG, TB, DB,
laktat) yapıldı. Diğer iki kısımda, sırasıyla Hp ve NO testleri çalışıldı. Oksihemoglobin
izolasyonu için EDTA’lı kan örneği santrifüj edilerek alttaki hücresel kısım alındı. 3
defa soğuk FTS ile yıkanarak daha sonra distile su ile hemolize edildi. Elde edilen
oksihemoglobin çözeltisiyle öncelikle değişen konsantrasyonlarda (1, 4, 10, 20, 30, 50,
75, 115, 160 ve 200 mg/dL), FTS’de ve plazmada, standart eğrileri oluşturuldu. Daha
sonra farklı bilirubin (yaklaşık 0, 0,2, 1, 4, 10 mg/dL TB) ve lipit (yaklaşık 0, 100, 200
mg/dL TG) konsantrasyonlarının, yaklaşık 10 ve 50 mg/dL’ sHb seviyeleri üzerindeki
etkileri değerlendirildi.
Bulgular: FTS’de ve plazmada, konsantrasyonlarına göre absorbans grafikleri çizilen
oksihemoglobin standart eğrilerinden, sırasıyla 178,6 ve 181,8 faktör değerleri elde
edildi. Daha sonra plazmada yaklaşık 10 mg/dL’lik sHb standardının artan bilirubin
(0, 0,2, 1, 4, 10 mg/dL TB) ve lipit konsantrasyonlarında (0, 100, 200 mg/dL TG)
sırasıyla 10,92, 11,01, 10,77, 10,69, 10,53 ve 11,03, 11,54, 11,40 olarak değiştiği
görüldü. Plazmada yaklaşık 50 mg/dL’lik sHb standardının ise benzer bilirubin ve lipit
konsantrasyonlarında sırasıyla 48,75, 48,41, 49,00, 48,56, 48,80 ve 47,88, 47,95, 46,10
olarak değiştiği görüldü. EKMO hastalarının sHb, LDH, laktat ve CRP seviyelerinin
anlamlı yüksek (p≤ 0,000), NO metabolitlerinin ve Hp seviyelerinin anlamlı düşük (p≤
0,000) olduğu görüldü. sHb konsantrasyonlarıyla, plazma NO (R= 0,308, p= 0,002),
laktat (R= 0,634, p≤ 0,000), LDH (R= 0,405, p≤ 0,000) ve CRP (R= 0,219, p=0,029)
seviyeleri arasında anlamlı korelasyon bulundu. Ayrıca NO miktarlarıyla laktat
seviyeleri arasında (R= 0,247, p= 0,034) ve laktat miktarlarıyla CRP seviyeleri
arasında (R= 0,430, p≤ 0,000) da anlamlı ilişki bulundu.
Sonuçlar: Kimyasal eklemeli tekniklere göre, Cripps yöntemi, daha güvenli, kullanımı
kolay, daha pratik ve doğrudur. Bu yöntemle plazmada oluşturulan standart eğrisinden
elde edilen faktör değeri, 200 mg/dL sHb seviyelerine kadar güvenle kullanılabilir. 10
mg/dL TB ve 200 mg/dL lipit konsantrasyonlarına kadar girişim düzeyi düşüktür.
EKMO hastalarının, referans değerinin orta noktalarına göre, sHb ve LDH
seviyelerinin anlamlı yüksek, NO ve Hp seviyelerinin ise düşük olduğu görüldü.
Ayrıca bu hastalarda, doku oksijenasyonu (laktat) ve enflamasyon (CRP) belirteçleri
de referans değerlerinin orta noktalarına göre anlamlı yüksek bulundu. Korelasyon
analizine göre, sHb seviyeleriyle ilişkisi incelendiğinde, hastaların LDH düzeylerine
bakılarak, hastaların hemoliz düzeyi hakkında orta düzeyde fikir sahibi olunabilir.
Ancak hastaların Hp seviyelerine bakılarak hemoliz düzeyleri hakkında yorum
yapmak uygun olmayabilir. Hemoliz, özellikle O2Hb’nin direkt NO ile tepkimesiyle
veya arginaz-1 salınımıyla NO biyoyararlanımında azalmaya neden olabilmektedir.
sHb etkisiyle azalan NO özellikle mikrovasküler dolaşımda bozulmaya neden olarak
doku kanlanmasında ve dolayısıyla doku oksijenasyonunda bozulmaya ve sonuç
olarak da hastaların laktat seviyelerinde yükselmeye neden olabilir.