Türkçede ve Korecede beden bölümlerini temsil eden sözvarlığı : “el” ve “ayak” sözcükleri üzerine bir bilişsel anlambilim çözümlemesi
Özet
Bu tezde, bilişsel anlambilim yaklaşımlarıyla Türkçede ve Korecede el ( 손 /son/) ve
ayak ( 발 /bal/) sözcüklerini içeren dilsel ifadelere ilişkin kavramsallaştırma özelliklerini
betimlemek amaçlanmıştır. Bu çerçevede kavramsallaştırma sürecinde bilişsel
düzeneklerin dilsel ifadelere nasıl kodlandığını ve anlam genişlemesinde nasıl
işlemlendiğini karşılaştırmalı olarak ortaya koymak hedeflenmiştir.
Araştırmada, Türkçe ve Korece sözlüklerdeki el ve ayak sözcüklerini içeren 1.191 dilsel
ifadeden oluşan toplam 2.339 sözcüklük veritabanı üzerinde, sezgi ve kullanım temelli
bakış açısıyla betimsel çözümleme yapılmıştır. Çözümlemede bilişsel dilbilim
kuramlarına dayalı bedenselleştirme, imge şemaları, kavramsal metafor ve metonimi
gibi çeşitli bilişsel düzenekler kullanılmıştır.
Araştırmanın ilk aşamasında el ve ayak beden bölümlerine ilişkin uzlaşımsal bilgiler
sunulmuştur ve bu sınıflamaya göre benzerlik veya bitişiklik ilişki durumu incelenmiştir.
Benzerlik ve bitişiklik özelliği, kavramsal metafor ve metoniminin en belirgin
özelliklerindendir; böylece aynı zamanda söz konusu ifadelerdeki bilişsel düzenekler
incelenmiş; iki beden bölümünün kavramsallaştırılmasında Türkçe ve Korece arasındaki
benzerlikler ve farklılıklar sunulmuştur.
Türkçe ve Korecede el ve ayak beden bölümlerinin kavramsallaştırmasında en çok
dayanılan uzlaşımsal bilgi işlevsel özelliklerdir ve iki dilde de başlıca bilişsel düzenek
olarak metonimi görülmüştür. El ve ayak, bedende en çok hareket eden bölümdür ve
kavramsallaştırma sürecinin temelinde de HAREKET kavramı görülmüştür. Metonimik
görünümde el ve ayak hareketlerine yansıyan FİZYOLOJİK ve DAVRANIŞSAL TEPKİ,
HAREKET, YETENEK, KİŞLİK gibi ortak kavramlar ortaya çıkmıştır. Öte yandan metonimi
196
temelli metaforlarda ortaya çıkan görünümlerde el sözcüğünde KONTROL, İLGİLENMEK,
BİRLİKTELİK, YARDIM ETMEK; ayak sözcüğünde ise İLİŞKİLİ OLMAK, GÜCE SAHİP OLMAK,
DEĞERSİZLİK ve ENGEL gibi ortak kavramlar görülmüştür. Çalışmada elde edilen
bulgular, Türkçe ve Korecedeki el ve ayak sözcüklerinin temel anlamlarının metafor
veya metonimi kullanılarak anlamsal olarak nasıl genişlediğini göstermiştir.
Türkçede ve Korecede el ve ayak sözcüklerini içeren ifadeler, belirli uzlaşımsal bilgilere
dayalı bilişsel düzeneklerle güdülenmiş ve bedene ait olmayan diğer kavramsal alanlara
doğru anlam genişlemesi gerçekleşmiştir. Bu sözcükler İNSAN, HAYVAN, BİTKİ, NESNE,
UZAM ve diğer soyut kavramsal alanlarda kullanılmakta ve anlam genişlemesinde
merkezi rolde işlemlenmektedir.
Araştırmanın sonuçları, Türkçe ve Korecede el ve ayak beden bölümlerinin anlam
genişlemesinde önemli bir görev üstlendiğini; söz konusu beden bölümlerinin
kavramsallaştırma sürecinde somut alandan diğer soyut kavramsal alanlara anlam
genişlemesine yol açan bilişsel düzeneklerin bulunduğunu göstermektedir.
Ayrıca iki dilde ortak ve farklı kavramların bulunması, bu beden bölümlerinin
kavramsallaştırma özelliklerine açıklık getirmektedir. Bir başka deyişle kavramsal
yapının anlamsal yapıdaki dil kullanımlarına yansıyan kültürel farklılığı, aynı beden
deneyimlerinde uzlaşımsal bilgilerin vurgulanmasına ve bilişsel düzeneklerin
güdülenmesine de farklılık getirmiştir.
The thesis describes the conceptualization features of linguistic expressions including
hand and foot in Turkish and Korean within cognitive semantic approaches. The aim is
to compare how cognitive mechanisms are coded into linguistic expressions and how
they work on the meaning extension in the conceptualization process.
In this study, intuitive and user-based analysis methods were conducted on a database of
2,339 words consisting of 1,191 language expressions including hand and foot in
Turkish and Korean dictionaries. In addition, various cognitive mechanisms such as
conceptual metaphor and metonymy based on embodiment and image schemes were
used during the analysis.
At the first stage of the data analysis, conventional knowledge related to the hand and
foot were explained and data were classified according to the similarities and contiguity
relations. Similarity and contiguity are one of the most prominent features of conceptual
metaphor and metonymy; thus, cognitive mechanisms in the expressions also were
examined. In this study, similarities and differences are examined in the
conceptualization of two body-part terms between Turkish and Korean.
The functional features of hand and foot were most used on the conceptualization of
these body parts and metonymy was seen as the main cognitive mechanism in both
languages. Hands and feet are the most active part of the body and there are many
idiomatic expressions using them. Common concepts such as PHYSIOLOGICAL /
BEHAVIORAL RESPONSE, ACTIVITY, ABILITY, and PERSONALITY, which are
reflected in metonimic expressions. In case of the metonymy-based metaphors,
CONTROL, INTEREST, COOPERATION, and HELP are related to actions of hands;
198
BEING RELATED, HAVING POWER, VALUABLE and DISABLED are related to
actions of feet. These finding show how the primary meanings of each body part is
semantically extended by using metaphor and metonymy.
The linguistic expressions including hand and foot in Turkish and Korean, are motivated
by cognitive mechanisms based on certain conventional knowledge and extended
semantically from the body-part terms to more abstract conceptual domains. These
body-part terms are used in HUMAN, ANIMAL, PLANT, OBJECT, ACTIVITY,
SPACE, TIME and ABSTRACT CONCEPTUAL DOMAINS.
In view of these findings, this study concludes that the hand and foot body-part terms
are at the center of meaning extension in Turkish and Korean. Also, it illustrates that
cognitive mechanisms lead to the semantic extension from concrete to other abstract
conceptual domains in the conceptualization process.
In addition, common and different concepts appear in the two languages, so they
demonstrate similarities and differences in conceptualization of hand and foot in
Turkish and Korean. In other words, cultural differences in conceptual structure are
reflected in language use. Even the same embodied experience leads to different
meanings depending on which part of the conventional knowledge is highlighted or
what cognitive mechanisms are motivated. Therefore, the meanings of the hand and foot
can be understood by the motivation of cognitive mechanisms in various ways.