Din öğretiminde korelasyon didaktiği yaklaşımı: Almanya örneğinde nitel bir araştırma
Özet
Din dersleri, öğretim kurumlarında okutulan düzenli dersler arasında yer aldığı günden itibaren, üzerine lehte ve aleyhte yoğun tartışmaların yaşandığı bir konu olmuştur. Siyasiler, eğitimciler, dini ve dini olmayan inanç grupları ile veliler tarafından tartışılagelen bu konu toplumsal hayatın odağında olmuş, çeşitli tepkilere maruz kalmıştır (Hofmeier, 1988: 45). Din öğretiminin ne olduğu, nerede, nasıl ve ne kadar verilmesi gerektiğine dair tartışmalar 20. yüzyılda artarak devam etmiş, görüşülen konular, yapılan değerlendirmeler ve ilgililer tarafından alınan kararlar çeşitli önerileri ve birbirinden farklı din öğretim yaklaşımlarını beraberinde getirmiştir. Bu dönemde geliştirilen ve din dersi programlarında yerini alan yaklaşımlardan biri de korelasyon didaktiği olmuştur. Öğrencilerin deneyim ve tecrübelerine dayanan yaşamları ile din derslerine konu olan bilgi arasındaki ilişkinin açıklanmasını öngören korelasyon didaktiği, dini bilgi ile yaşamı din derslerinin merkezine yerleştirmekte, din derslerinde, öğretilenler kadar öğrenenlerin de göz önünde bulundurulmasını öngörmektedir. Korelasyon didaktiği, konu merkezli din dersleri ile öğrenci merkezli din dersleri dışında, her ikisini de kapsayan alternatif bir din öğretimi yaklaşımı önermektedir. Bu çalışmada korelasyon didaktiğinin, hem literatür taraması hem de nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yoluyla ne olduğu ortaya koyulmuş, imkan ve sınırları tartışılmıştır. Buna göre korelasyon didaktiği, bir taraftan din derslerine konu olan bilginin gerçek yaşamda, yaşantı yoluyla canlılık kazanmasına, diğer taraftan din derslerine katılan öğrencilerin yaşamlarının, deneyim ve tecrübelerinin dini bilginin rehberliğinde anlaşılıp anlamlandırılmasına imkân veren bir din öğretimi yaklaşımıdır. Bu çalışmanın amacı, bireyin yaşamında ortaya çıkan yeni durumlar karşısında dini bilginin yol göstericiliğini dikkate alan, kendi tarihselliğinde anlayıp anlamlandıran ve günümüz insanlarının varoluşsal deneyimleri ile ilişkisini ortaya koyan; bilgi-yaşam ilişkisini dini ve dünyevi sorunlarla başa çıkmada önemli bir unsur olarak değerlendiren korelasyon didaktiğini ilgili bütün paydaşların dikkat ve anlayışına sunmaktır.
Religious courses have been an issue of intense debate on and against favor since the day they took place among the regular courses taught in the teaching institutions. Discussed by politicians, educators, religious and non-religious faith groups and parents, this issue has been the focus of social life and has been subject to various reactions (Hofmeier, 1988: 45). Discussions about what religious is, where teaching should be in, how and how much it should be given went on in during the 20th century. the issues discussed, evaluations made and decisions taken by the concerned people have caused to bring religious education with various suggestions and different approaches to teaching it. One of the approaches that was developed during this period and took place in religious curriculum was correlation didactics. The correlation didactics, which aims to explain the relationship between the students ' experiences and their lives based on their experiences and the knowledge that is subject to the religious lessons, anticipates to place religious knowledge and life at the center of the religious lessons and envisions the consideration of the learners as well as those taught in the religious lessons. In that mean, the correlation didactics is a religious teaching approach that allows the knowledge about religion courses to gain vitality in real life through living life and on the other hand, the lives, experiences and experiences of the students attending religious classes to be understood under the guidance of religious knowledge. The aim of this study is to provide the attention and understanding of all stakeholders regarding the correlation didactics which takes into account the guidance of religious knowledge in the face of new situations in the life of the individual, understands and makes sense in its historicity and reveals the relationship between the existential experiences of present-day people; considers the relationship between knowledge and life as an important.