ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANELERİ'NDE KEMOTERAPİ UYGULAMALARINDA YER ALAN HEMŞİRELERDE SİKLOFOSFAMİD VE METOTREKSAT (MTX) İLAÇ MARUZİYETİNİN GENOM ÜZERİNE ETKİSİ
Özet
Amaç: Araştırma, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri'nde kemoterapi uygulamalarında yer alan hemşirelerin / sağlık memurunun MTX ve siklofosfamid maruziyet düzeylerinin genom üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Materyal Yöntem: Araştırma kesitsel ve analitik olarak planlanmış ve uygulanmıştır. Çalışmanın evrenini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri'nde çalışan hemşire / sağlık memuru oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi için çalışma ve kontrol grubu olmak üzere iki grup seçilmiştir. Çalışma grubunu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri'nde çalışan hemşire / sağlık memurlarından en az bir senedir kemoterapi uygulamalarında yer alan ve gönüllü olan 26 kişi oluşturmuştur (grup 1). Kontrol grubu için kemoterapi uygulamalarında yer almayanlardan ve gönüllü olan 30 kişi seçilmiştir(grup2). Araştırmanın uygulaması Ocak 2007 – Mayıs 2007 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışma grubunda bir haftalık çalışma sonrasında kandaki metotreksat ve idrardaki siklofosfamid düzeylerine bakılmıştır. Çalışma grubunun eş zamanlı kan örnekleride ve kontrol grubunda kromozomal kırık ve DNA fragmantasonu değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS Release 11.5 (Statistical Package for Social Sciences) programı kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde yüzdelik hesaplaması, Ki-Kare (X²) testleri (Pearson Chi-Suare, Likelihood Ratio, Fişher's) kullanılmıştır. Araştırmaya alınan tüm bireyler çalışma hakkında bilgilendirilerek onay formunu imzalamışlardır. Ayrıca çalışmaya başlanmadan önce etik kuruldan izin alınmıştır. Sonuçlar: Laboratuarımızda kullanılan Metotreksat için terapötik seviye >0.01umol/L olup metotreksat kullanmayan kişilerde sonuçların ölçülebilir düzeyde olmaması beklenir. Uygulama yapan personelin serum düzeyleri (0.06-0.1 umol/L arasında) hastaların 72.saati için belirlenen toksik düzeyin (0.1 umol/L) altında olmakla beraber, terapötik düzeylerde maruziyeti düşündürmektedir. 26 hemşirenin 4'ünün (% 15) idrarında siklofosfamid bulunduğu saptanmıştır. Hemşirelerin 22'sinde ise siklofosfamid tespit edilememiştir ya da teşhis limitinin altındadır (< 0.1 ng/ml). Hemşirelerin tamamında DNA'da fragmantasyon saptanmamıştır. Araştırmaya alınan tüm hemşirelerin %33,9'unda spontan kromozom kırığı saptanmıştır. Spontan kırık görülme sıklığı beklenilenin aksine grup 2'de daha fazladır. Hücre kültüründe %12,5 oranında metafaz elde edilememiştir. Kemoterapi hazırlama sırasındaki maruziyet ve genomik hasarlanma arasında bir korelasyon saptanmamıştır.