Günümüz düşünürleri ve Habermas'ta insan doğası
Abstract
“İnsan doğası” kavramının içeriğinin belirsizliğine, üzerinde tam anlamıyla uzlaşılamamasına, tanımlanırken
kullanılan kavramların zayıf ve yetersiz oluşlarına da bağlı olarak oldukça problematik olduğu düşünülen bu
kavramın, yeniden tanımlanması gerekmektedir. Bu bağlamda;“insan” ve “doğa” kavramları ayrı ayrı yeniden ele
alınmalı ve “ ‘İnsan doğası’ neleri içermektedir?” “Tek bir insan doğası mı, yoksa birden çok insan doğası mı
vardır?” “İnsan doğasını birincil ve ikincil olarak, doğuştan sahip olunan ve eylemlerle kazanılan olarak, ikiye
ayırabilir miyiz?” biçimindeki bazı sorular da yanıtlanmalıdır. Tanımlamalarında pek çok yeni terime yer vererek
bu sorunu çözmek isteyen yirminci yüzyıl düşünürleri, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri, insanın sağlığını
koruyabilme ve yaşamını devam ettirebilmeye yönelik sunulan yeni yöntemleri de hesaba katarak, “doğal” bir varlık
olarak insanın nelik sorgulamasına “yapma” bir varlık olarak insanın neliğine ilişkin bir sorgulamayı da
eklemişlerdir. Habermas da İnsan Doğasının Geleceği adlı yapıtında günümüzün biyo-teknolojik ve genetik
gelişmelerinin insan doğasının geleceği üzerinde nasıl bir etki yaratacağını konu edinmektedir. Bu bağlamda metnin
amacı, insan doğasına ilişkin günümüz düşünürlerinin görüşlerini ele almak, Eski Yunan ve Aydınlanma dönemi
düşünürlerine de gönderme yaparak Protogoras’tan günümüze dek gelen insan doğasının neliğine ilişkin
sorgulamaya ve bu sorgulamayı oluşturan zincirin halklarından biri olarak kabul edilen Habermas’ın düşüncelerine
değinebilmektir.
It is necessary to describe the concept of human nature due to ambiguity of its content, and to the lack of concensus
on its description. In this context, the concepts of “human” and “nature” should be handled separately and “What
does human nature involve?” “Is there one human nature or are there more than one?” “Is it possible to separate
human nature a s primary and secondary, the one is owned naturally from born and the other one is acquired by
actions?” are the questions that should be answered. The 20th century philosophers have taken the developments in
science and technology, protection of human health and the new methods that are offered for human survival into
consideration and added the interrogation of human essence as a manufactured presence to the interrogation of
human essence as a natural presence. The effects of contemporary bio-technological and genetic developments on
the future of human nature are tackled in Habermas The Future of Human Nature. In this context, the aim of the
essay is to examine contemporary philosopher’s ideas and to deal with the interrogation of essence of human nature
since Protogoras and also to examine Habermas’ ideas which are accepted as the milestones of this interrogation
by making references to philosophers of Ancient Greece and the Age of Enlightenment.