Türkiye'de Anadillere Yönelik Düzenlemeler ve Kamusal Alan: Anadil ve Resmi Dil Eşitlemesinin Kırılması
Özet
Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren
resmi dil ve anadil eşitlemesini gerçekleştirmeye yönelik
tek dilci politikada 1990'lardan itibaren yaşanan kırılmaları kamusal alan bağlamında incelemektedir. Türkçe
dışındaki anadillerin konuşulmasını yasaklayan 2932
sayılı kanunun 1991 yılında yürürlükten kaldırılması ile
2002 ve 2004 tarihli anadilde yayın yönetmeliklerine
odaklanarak Türkiye'de kamusal alanın demokrasinin
sınırlarını genişletmeyi sağlayabilecek bir yapıya kavuşup
kavuşmadığı irdelenmektedir. Çalışmanın temel argümanı
ise anadil ve resmi dil eşitlemesinde yaşanan kırılmalara
rağmen bu kırılmaların kamusal alanın farklı dilsel gruptan
içerecek biçimde yeniden yapılanmasını sağlayamadığıdır.
This paper aims to analyze the post-1990 refractions in an
a re a of cultural policy, which has equated official
language with mother language since the foundation of
Turkish Republic, within the context of "public sphere".
Focusing on the abolition of law no. 2932 on "prohibition
of mother languages aside from Turkish" in 1991 and
regulations enabling "broadcasting in mother languages"
in 2002 and 2004, the study questions vvhether a public
sphere can be constructed in such a way that is able to
furtherdemocratization or not. The main argument of the
study is that, despite the refractions in official policy, the
"public sphere" has not been reconstructed so asto
include different linguistic groups.