Avrupalılaşma bağlamında Türkiye'de doğa koruma ve biyolojik çeşitlilik
Özet
Avrupalılaşma Bağlamında Türkiye'de Doğa Koruma ve Biyolojik Çeşitlilik (DKBÇ) çalışmasında öncelikle Avrupa Birliği Çevre Politikası (ABÇP) siyasal sürecin evreleri olan politika düzenleme ve uygulama alanlarına ayrılarak analiz edilmektedir. Politika değerlendirme alanı ise ayrı bir alan olarak ele alınmaya çalışılsa da, politika uygulama alanından farklı olarak analizi daha zor görünmektedir. Siyasal süreç içerisinde bu üç alan arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulması çevre politikasının etkinliğini arttırmak açısından zorunludur. AB'nin çok-katmanlı yönetişim sisteminde politika düzenleme alanında AB üst yapısının etkinliğinden bahsetmek daha mümkün iken, politika uygulama alanında üye devletlerin etkinliğinden bahsetmek gerekmektedir. Bu kapsamda politika değerlendirme alanı da genel olarak üye devletlerin egemenliğinde bulunmaktadır. ABÇP açısından bir diğer önemli faktör Avrupalılaşma sürecidir. Bu sürecin gerçek anlamda başlangıcı Tek Avrupa Senedi (TAS) olarak gösterilebilir. Bunun yanında ABÇP'de TAS ile yeni bir evreye geçiş yapmıştır. Ayrıca TAS'ın ortaya koyduğu yerindenlik ilkesi de AB siyasal sistemine girerek bu üçlü arasında karmaşık bir ilişki başlamıştır. Buna göre yerindenlik ilkesi üye devletler tarafından ABÇP bağlamında Avrupalılaşma sürecinin etkilerine karşı bir kapı hüviyeti ile kullanılmaktadır. Buna karşılık AB üst yapısı ABÇP'nin etkinliği için politika uygulama ve değerlendirme alanlarını Avrupalılaştırarak, mümkün olduğu kadar halkın 1 katılımını arttırmayı amaçlamaktadır. Arzulanan bu katılımın gerçekleşmesi için ise sistemin şeffaflığı önem kazanmaktadır. Avrupalılaşma sürecinin çevre politikasının uygulanmasındaki zayıflıklarının yanında, Türkiye'deki Çevre Yönetiminin kendi içindeki özellikle politika uygulama alanında siyasal üslup ve yapıda ki sorunları AB DKBÇ Mevzuatının etkin bir şekilde uygulanmasını güçleştirecektir. Bundan dolayı katılım, şeffaflık ve izleme gibi ilkelerin Türkiye'nin Çevre Yönetimi tarafından bir tamamlayıcı süreç ile birleştirilmesi gerekli görülmektedir. Böylece gerçek anlamda Türkiye'de DKBÇ Politikasının uygulamadaki etkinliğine katkı sağlanabilir.AbstractIn that study, primarily EU Environmental Policy is examined by separating the political process into the areas mainly as policy-formulation and implementation. Likewise, policy evaluation is also intended to analyse as a separate part however, it seems that it is harder to take it as an individual area. In that process, there is a need to establish strong relationship among these areas in order to improve the efficiency of environmental policy. In EU?s multi-layered governance system, we can suppose that EU supra- national body has a more leading role at policy-formulation area in contrast to policy-implementation where the member states are dominant. In that respect, policy-evaluation area is also under the authority of member states as well. This is the case for Europeanisation Process. After the Single European Act, we have been witnessing a complex relationship among Europeanisation Process, EU Environmental Policy and subsidiarity principle in a way that subsidiarity principle has been using by member states as a gate against the effects of Europeanisation Process. For the efficiency of EU Environmental Policy, EU supranational body aims to europeanise policy implementation and evaluation areas by opening them for the participation of public so that public can easily evaluate the policy implementation. Such an expected participation would only be realised by transparency of a system. 1 In addition to the weaknesses of Europeanisation process in environmental policy implementation, the problems of Turkey?s Environmental Governance mainly in policy style and structure in policy implementation area can influence the implementation of EU NCBD Legislation negatively. Therefore, some principles including participation, transparency and monitoring should be combined with a complementary process. By such a way, we can only expect efficiency in policy implementation.