“Bi(r)yerli” olmak: anlatılar ve imgeler üzerinden Antakyalılık
Özet
Antakya kenti sakinleri yaşadıkları kenti çok sevmekte ve yaşadıkları kentiyücelten ifadeler kullanıp, kente sıkı bir bağlılık göstermektedirler. Ayrıca, gündelikyaşamda Antakya'da kentin medeniliği, zenginliği, kadimliği, yemeklerin güzel oluşugibi geçmişten bugüne pek çok klişe ifade de bulunmaktadır. Bu anlatılarberaberinde pek çok imgeyi de içermektedir. Bu tez çalışması, gündelik yaşamdabireylerin aktardıkları anlatılar ve bu anlatılarda yer alan imgeler üzerinden bir yerliolmayı, bir yere ait olmayı belirleyen unsurların Antakya üzerinden ortayakoyulmasını hedeflemektedir. Tez çalışması kapsamında Antakya ve çevresindeyaşayan farklı dinlerden, etnisitelerden ve mezheplerden - Müslüman, Hıristiyan,Yahudi olmak üzere Sünni Arap, Alevi Arap, Sünni Türk ve Roman topluluklarından- doksan farklı kişiyle karşılıklı görüşmeler yapılmıştır. Tez, etnografik yönelimli birçalışma olmuştur ve görüşülen kişilerle derinlemesine mülakatlar yapılmış vegörüşülen kişilere kentle ilgili farklı sorular yöneltilmiştir.AbstractDwellers of Antakya like their homeland pretty much and show strict loyalty to Antakya and glorify the city. Besides, in daily life great numbers of clichés - stereotypes such as civilized, ancient and wealthy city, the city which has the best food, are also in use. These expressions include lots of images as well. This dissertation study aims to present what it means to be from and belong to somewhere on the basis of the myths and images with the narrations that people told and transferred to each other on the grounds of Antakya. İn the frame of the study, 90 people from different religions (Muslim, Christian and Jewish), ethnicities and sects such as Sunni Arab, Alawite Arab, Sunni Turk and Roman society are interviewed.The study is an ethnographic based research and deep interviews are made and participants are asked various questions related to the city.