Orta Anadolu bal arısı (A. m. anatoliaca) ekotiplerinin ve bunların çeşitli melezlerinin yapısal ve davranışsal özellikleri üzerinde bir araştırma
Özet
Orta Anadolu'da 4 farklı yörede 5 anlıktan ve Türkiye Kalkınma Vakfı (TKV ) Damızlık Biriminden sağlanan Anadolu bal ansı ekotiplerinden ( /L m anatoliaca) ve Kafkas ırkından ( A. m. caucasica ) Tşer koloni (6x7 koloni) araştırmanın başlangıç materyali olarak kullanılmıştır. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü anlığında ve TKV - Kazan, Entegre Ancılık Tesislerinde yürütülen çalışmada Kırşehir, Beypazarı, Çankırı, Eskişehir ekotipleri ve Kafkas ırkı kolonilerden alınan 25'er işçi annın 32 morfolojik özelliği saptanmış ve bunlara diskriminant analizi uygulanmıştır. Bu analizde Orta Anadolu ekotipleri ile Kafkas ırkı hem bireysel değerler hem de koloni ortalamaları kullanıldığında uzak iki küme oluşturmuşlardır. Bireysel değerlere göre Orta Anadolu ekotipleri iç içe geçmiş geniş bir küme oluştururken, koloni ortalamalarına göre bunların ayrı birer grup oldukları görülmüştür. Bireylerin % 57.62 'si, kolonilerin ise % 97.62 'si kendi gruplarına dağılmışlardır. Diskriminant analizi sonuçlarına göre bu gruplardan Kırşehir (Al) ekotipi ve Kafkas (K) ırkı diğerlerinden daha birörnek, Beypazarı (A2) ekotipi ise diğerleri kadar birörnek olmamasına karşın deneme alanına en yakın ekotip olması nedeniyle yeni generasyonun oluşturulması için kullanılmıştır. Kırşehir(Al), Beypazarı(A2) ve Kafkas (K) gruplarının her birinden koloni içi varyasyonu en düşük olan birer damızlık koloni seçilmiştir. Bu kolonilerden yetiştirilen ana anlar A1XA1, A2XA2, KXK, A2XK ve KXA2 gruplarını oluşturmak üzere yapay tohumlanmışlardır. Yapay tohumlanmış ana anlar ile oluşturulan bu grupların 1994 yılı Ankara koşullarında koloni gelişimi ( anlı çerçeve sayısı ve kuluçka alanı), uçuş etkinliği, hırçınlık eğilimleri ve bal verimleri belirlenmiştir.Anlı çerçeve sayısı dışında (P < 0.05) diğer koloni gelişim özelliği (kuluçka alanı),uçuş etkinliği ve bal verimi gruplarda farklı bulunmamıştır. Bununla birlikte, melezlerin, özellikle A2XK grubunun, saflardan daha üstün performans gösterdikleri, en düşük performans gösteren grubun ise A2XA2 grubu olduğu saptanmıştır. Hırçınlık eğilimi bakımından grup ortalamaları arası farklar önemlidir (P < 0.01). Gruplar arasında en uysalın KXK, en hırçının A2XA2 grubu olduğu, melezlerin (A2XK, KXA2) bu iki grubun arasında yer aldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, Türkiye'de bal ansı populasyonlarının zamanla kaybına neden olabilecek göçer arıcılık ve ana an kullanımının yaygınlaşmasına karşın, Orta Anadolu'da hala korumaya ve ıslah etmeye değer özgün bal ansı populasyonlarını bulmak olasıdır.Abstract The 42 honey bee colonies collected from 5 apiaries at 4 different localities in the Central Anatolia and Breeder Stock of Turkish Development Foundation (TKV) were used as the starting material of this research. The 32 morphological characteristics were determined for the Central Anatolian ecotypes (Kırşehir, Beypazarı, Çankırı and Eskişehir) A., m. anatoliaca and for the Caucasian race (A. m. caucasica). The discriminant analysis procedures were applied to morphological data obtained from 25 workers from each colony and the results showed that the Anatolian ecotypes and Caucasian race constituted two distinct groups. The Central Anatolian ecotypes formed an intermingled cluster when individual bee values were considered whereas colony averages made possible the discrimination of the regional population into corresponding ecotypes. The analyses showed that the 57.62 % of the individual bees and 97.62 % of the coîonies were included in their own groups. Three colonies with the lowest intracolony variation from Kırşehir (Al) and Caucasian (K) groups which demonstrated the highest uniformity and Beypazan (A2) being the closest ecotype to the experiment area were selected as breeders. The queens reared by larva transfer vvere instrumentally inseminated to form A1XA1, A2XA2, KXK, A2XK and KXA2 experimental groups. In püre and crossbred groups, colony grovvth rate (number of co«t)s covered with bees and brood area), flight activity, aggressive behaviour and honey yield were measured under stationary conditions in Ankara. The groups did not score dîfferently in terms of ali the characters except the number of combs covered with bees (P < 0.05) and aggressiveness (P < 0.01). The crosses in general, especially the A2XK group, showed betler performance than the purebred groups. The A2XA2 group was fouasl to be the worst performing among ali. The differences in aggressiveness of gımıps were statistically significant, KXK being the least and A2XA2 the most aggresâve groups. The crosses shovved intermediate aggressive behaviour. In conclusion, it was clearly shown that Central Anatolia with rts natural advantages preserved some original honey bee populations despite the exteffiive use of replacement queen bees and migratory beekeeping.