Şeyh Muhammed Nazım Adil Hakkâni El-Kıbrısî'nin Tasavvuf Anlayışı
Özet
Şeyh Nazım-ı Kıbrısî, 23 Nisan 1340/1922’de Larnaka, Kıbrıs’ta dünyaya gelmiştir. Baba tarafı, Şeyh Abdülkadir Geylanî’ye, dolayısıyla Hz. Peygamber(sav)’e dayanan Kıbrısî’nin, anne tarafı Mevlana Celalettin Rumî’ye dayanmaktadır.Nazım-ı Kıbrısî ilkokula 1928 yılında başlamış, 1359/1940 senesinde liseyi bitirerek İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’ne kayıt olmuştur. Üniversite eğitimi esnasında, manevî ilimlerle meşgul olmuş ve Şeyh Süleyman Erzurumî’den (v.1368/1948) tasavvuf terbiyesi almıştır. Bu dönemde yaşadığı bir manevi tecrübe üzerine, maddi ilimlerdeki eğitim hayatını bırakıp, manevi ilimlerdeki terbiyesi için Suriye, Şam’a gitmiş ve orada Şeyh Abdullah-ı Dağıstanî’ye intisab etmiştir. Kıbrısî, şeyhiyle buluştuğu ilk günün sonunda, Kıbrıs’taki irşad vazifesiyle görevlendirilmiştir. Şeyh Nazım-ı Kıbrısî 1952’de, Şeyh Abdullah-ı Dağıstanî’nin mürîdlerinden Hacı Âmine Hanımefendi ile evlenmiştir. Şeyh Nazım’ın bu evlilikten iki oğlu ve iki kızı dünyaya gelmiştir.Tasavvuf Sohbetleri, Hak Dost Sohbetleri, Ebediyete Davet, Cuma Hutbeleri, Şeyh Nazım’ın sohbet ve hutbelerinden derlenmiş eserlerdir. “Câmiu’l-irşâduş-şerîf”, Lübnan’da yaptığı sohbetlerden derlenmiş, “Mürîdin El Kitabı (Hand Book of Mureed)”, mürîdler için telkin edilen zikir ve tesbihatın derlendiği eserlerdir. Bunların haricinde, “Mercy Ocean (Rahmet Deryası)”, Şeyh Abdullah’ın sohbetlerinden, derlenmiştir.Şeyh Nazım, 1974’ten itibaren Avrupa’yı, 1978’den beri Türkiye’yi, 1986’dan beri Uzak Doğuyu, 1991’den itibaren ABD’yi ziyaret ederek iman nurunu her çeşit insana yaymaya gayret etmiştir. Hâlidiyye-i Hakkâniyye’nin Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika kıtalarına yayılması, Şeyh Nazım’ın irşad vazifesini Şeyh Abdullah-ı Dağıstanî’den almasından sonra başlamıştır.Şeyh Nazım’a göre bu hizmetin başarısı, kendisinin yaptığı işlerden dolayı değil, Şeyhinin kendisine verdiği manevi destekden dolayıdır. Zira bu vazife, şeyhi Abdullah-ı Dağıstanî dünyaya geldiğinde, Şeyh Şerafeddin tarafından bildirilmiştir. Bu rivayet, Şeyh Nazım’ın tasavvuf anlayışının bir cüz’ünü teşkil etmektedir. Çünkü bu tür vazifeler, Peygamber varisleri olan evliyaya, yevmu’l-ezelde tevdi edilmiştir. Söz konusu vazife, Allah’ın Nûrunun tamamlanacağı güne kadar devam edecektir. Kıbrısî’nin velayet ilmi olarak tanımladığı söz konusu malumaltları, irşad ehli bilir ve ehline aktarır. Bu manada Kıbrısî’nin Mehdi anlayışı, Mehdi’nin beklelenen en son irşad ehli addedilmesi hasebiyle, Kıbrısî’nin tasavvuf anlayışında belirleyici bir mevzu olmuştur. Kıbrısî’nin Mehdi anlayışı, İslamî metinlerde verilen haberlerin yanısıra, şeyhinden tevarüs eden ve bireysel olarak yaşanan manevi tecrübelerden müterakibtir. Bu bilgilerden bir kısmı, Kıbrısî’nin ya da şeyhlerinin bu bilgilere bağlı olarak tevil ettikleri güncel hadiseler ve bu hadiselere bağlı olarak, geleceğe yönelik beklentileri içermektedir. Bu tevillerin gerçekleşmemesi, Kıbrısî’nin tasavvuf anlayışındaki “teslimiyet” ve “sıddıkiyyet” gibi kavramları tanımlar. Bu manada Kıbrısî’ye göre Mehdi konusunda şeyhinden duyduklarını beklemek, teslimiyetin ve sıddıkıyetin icabıdır. Çünkü şeyhinden kendisine bildirilen bu bilgi, Hz. Peygamber(sav)’in evliyaya haber verdiği sırları da içermektedir. Dolayısıyla, Hz. Peygaberi(sav)’in hadis-i şerifleri arasında da bulunan bu haberlerden şüphe etmek, kulu velayet makamından düşürür. Mehdi(as)’nin zuhuru ile, Kur’ân sırrı, mirac sırrı ve velayet sırrı olarak ifade edilen diğer mutlak hakikatler zuhur edecek ve insanlık, asr-ı saadet misali bir düzene nail olacaktır. Şeyh Nazım’a göre geçtiğimiz 20. Yüzyıl ve içinde bulunduğumuz 21. Yüzyıl, Mehdi’nin zuhuru ve İsâ(as)’ın nüzulü arefesi haber verilen “cebabire” devridir.Kısaca özetlenen İslam düşüncesinde buluşan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen Hakkâniyye mürîdanı, bugün, Şeyh Nazım’ı Lefke Dergâhında ziyaret etmektedirler. 1999’dan itibaren Lefke’deki dergâhından çıkmayan Kıbrısî, rahatsızlığından dolayı 2009’dan beri namazların bir kısmını evinde kılmaya başlamış ve sadece Cuma Namazları için, mescide çıkmaktadır. Abtract Sheik Nazim el-Qubrusi was born in 1340/1922 in Larnaka, Cyprus. Paternity lineage of Qubrusi, reaches back to Sheik Abdulkadir Gailani whereat to Hz. Prophet(saw) as mother side reaches back to Mawlana Calaladdin Roumi.Master Sheik Nazim began to primary school in 1928 and entered the Chemical Faculty of Istanbul University after the graduation of high school in 1940. He dealt with moral sciences, during his university education and conceived sufi discipline from Sheik Süleyman Erzurumî (d. 1368/1948). He travelled to Damascus/Syria to become affiliated with Sheik Abdullah Daghistani after a sipiritual experience. Qubrusi was charged with moral duty in the morning of first day that he met to his sheik. Sheik master Nazım was married to Hadji Amine, a disciple of Sheik Abdullah, in 1952 and have two sons and two daughters.The books named Tasavvuf Sohbetleri (Sufîsm Discourses), Hak Dost Sohbetleri (Saint Discourses), Ebediyete Davet (Inivitation to the Eternity), Cuma Hutbeleri (Juma Khutbas), was compiled from Sheik Nazim’s discourses and Friday sermons. Jami el-ershadu el-sharef, is compiled from discourses of Sheik Nazim in Lebanon. Müridin El Kitabı (Hand Book of Mureed), was gleaned among zikrs and tasbeehs that are infuse into the disciples (mureed). Mercy Ocean (Rahmet Deryası), was compiled among Sheik Abdullah’s discources.Sheik Nazım exerted to carry the light of faith to Europe since 1974, to Turkey since 1978, to fareast since 1986, to USA since 1991 and various nations. Extention of Khalidiyya el-Haqqaniyya Order to the continents of Europe, America, Asia and Africa has beggined after Sheik Nazim’s receive irshad (enlightening) duty from Sheik Abdoullah Daghistani.According to Sheik Nazım, the success of this service is not due to his deeds but spiritual support of his Sheik. Then this duty was declared by Sheik Sharafaddin when Sheik Abdoullah was born. This rumour is part of Sheik Nazim’s tasawwuf concept. Because such duties were entrusted to the saints(wali), who are the successors of the Prohhet(saw), on yawm al-ezel (the day of infinity). This duty will be fulfilled up to day in which the light of Allah will be completed. Such knowledge that are defined by shaik Nazim as “ilm el-walaye” (knowledge of sainthood) are known by its cognoscente and they convey to its cognoscente. In this sense, Mahdi concept of Qubrusi became significant topic among his tasawwuf concept, since Mahdi is esteemed as awaited and latest cognoscente of irshad. Mahdi concept of Qubrusi composed of information inherited from his sheik and his personal spiritual experiences besides the massages comes from Islamic texts. Part of these knowledge are comments of Qubrusi and his Sheiks for the current events according as those knowledge and presages for the future. When these presages don’t come true, it is defined the meaning of “submission” and “fidelity” among the tasawwuf concept of Sheik Nazim. In this sense, according to the Sheik Nazim, awaiting the things heard by his Sheik is meaning of submission and fidelity. Because these knowledge notified to Sheik Nazim, include secrets that is envoyed to the awliya by the Prophet(saw). Therefore mistrusting these tidings that are situated in the hadiths of the Prophet(saw), lower servants from their station of sainthood. Through the coming of Mahdi, absolute truths that are called secret of Quran, mi’raj (ascension), walaye will be appear and humankind will gain an order, seen in golden age. According to shaik Nazim, 20th and 21st centuries are cababire period (tyrants term), like a day before appering of Mahdi and coming of Isa (Jesus).Haqqani mureeds who are getting together around shortly summarized Islam concept and are coming around the World visit Sheik Nazim, nowadays, in Lefke Khangah. Since 1999, not stepping out of Lefke Khangah Qubrusi, is seen in khangah mosque only in the Friday Prays since 2009, because of his disease.