Sarıkaya (Yozgat) demir cevherleşmesinin oluşumu
Özet
Çalışma alanı, Orta Anadolu Masifi’nin kuzey doğusunda yeralmaktadır. İnceleme alanında metasedimanter kökenli, metamagmatik kökenli ile magmatik kökenli kayaç grubu ve genç örtü birimleri ayırt edilmiştir. Metamorfik kayaçlar, metasedimanter ve metamagmatik kökenli olarak ayrılmıştır. Buna göre mikaşistler; metasedimanter kökenli, gnays ve amfibolit türü kayaçlar ise, metamagmatik kökenli kayaç grubunu temsil etmektedir. Bölgedeki gnays, amfibolit ve mikaşist bileşimli metamorfik kayaçlarda deformasyon yapıları üç fazda gelişmiştir. Yöredeki metamorfik kayaçlarda tespit edilen en yüksek metamorfizma derecesinin Abukuma Tip kordiyerit-amfibolit fasiyesinin sillimanit-kordiyerit-ortoklas-almandin alt fasiyesine karşılık geldiği düşünülmektedir. Sıcaklık şartlarının 600-650 oC, basıncın da yaklaşık 4-6 Kb olduğu görüşü benimsenmiştir. Mikaşistler, şeyl ve vake olarak sınıflandırılan metapelit ve metasemipelitlerdir. Ayrıca mikaşistlerin kaynağının muhtemelen magmatik olduğu belirlenmiştir. Çalışma alanındaki tüm kayaçlar metamorfizma, tektonizma ve oluşum şartlarına bağlı olarak birbirlerinden malzeme alarak etkilenmişlerdir. Metamagmatik kayaçlardan amfibolit bileşimli kayaçlar bazik kökenli, volkanik yay bölgesinde oluşmuş (VAB) ve kıtasal kabuktan kirlenmiş, kalkalkalen bir özellik sunarken, granit bileşimli kayaçlar yine kalkalkalen özellikte olup, volkanik yay graniti (VAG) özelliğindedir. Sarıkaya demir yatakları, Büyükören, Karabacak ve Uzunkuyu-Atkayası olmak üzere üç farklı bölgede yer almaktadır. Her üç bölgede de amfibolitlere bağlı olarak gelişen cevherin, masif ve bandlı yapıda olduğu gözlenmiştir. Gnayslar içerisinde saçınımlı olarak görülen cevherleşmeler, yatak oluşturan cevherleşme fazından farklı küçük zuhurlardır. Parajenezde ana mineral olarak manyetit ve hematit, çok az miktarda pirit ve kalkopirit mineralleri bulunmaktadır. Büyükören ve Karabacak bölgesinde özellikle manyetit, Uzunkuyu-Atkayası bölgesinde hematit cevherleşmesi daha yaygındır. Cevherleşmenin içinde bulunduğu amfibolitlerdeki element gruplarında, bazaltların kabuktan kirlendiği ve kalkalkali bileşimi ifade eden, hem bazik hem de asidik karakterli gruplar birarada gözlenmiştir. Gnayslara ait cluster dendogramlarındaki element gruplaşmalarında da granitik bir kökeni, hidrotermal evreyi ve bazik bileşenlere ait katkıyı görmek mümkün olmuştur. Cluster analizlerine göre cevher ve zenginleştirilmiş manyetit örneklerinde, litofil karakterli ve magmatik katılaşmada son evrelerde (hidrotermal) birikim yapan elementler birlikte davranmıştır. Ayrıca manyetit ve cevherlerin element kompozisyonları ve gruplaşmalar bazik kökeni ve hidrotermal çözeltilerin katkısını yansıtmaktadır. Tüm bu verilere göre cevherleşmenin, okyanus kabuğunun kıta altına daldığı Kampaniyen’de oluşan ve bazaltların metamorfizması sonucu amfibolite dönüşen, kalkalkalen bileşimli kayaçlarla sinjenetik ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bazaltı oluşturan magmatik aktivite sırasında ortaya çıkan hidrotermal çözeltilerin taşıdığı metaller, bazaltlar içinde tabakalar oluşturacak şekilde çökelmişlerdir. Bu cevherleşme daha sonra üç evreli metamorfizmadan etkilenmiştir.