Ankara İli Gölbaşı İlçesi 2 No'lu Sağlık Ocağı bölgesinde 15-49 yaş dilimi şiddet gören ve görmeyen kadınlarda Beck Depresyon Ölçeğine göre depresif öğe yükü
Özet
Doğurganlık dönemi, kadınların ruhsal sağlıklarını etkileyebilecek pek çok stres etkeni ile karşılaştıkları bir dönemdir. Bu stres etkenlerinden biriside şiddettir. Bu araştırma da, Ankara İli Gölbaşı İlçesi 2 No'lu Sağlık Ocağı Bölgesinde yaşayan 15-49 yaş arasında şiddet gören ve görmeyen kadınların Beck Depresyon Ölçeği'ne göre depresyon öğe yükünün karşılaştırılması amacıyla yapılmış kesitsel ve topluma dayalı bir çalışmadır. Ankara İli Gölbaşı İlçesi 2 No'lu Sağlık Ocağı Bölgesinde yaşayan 15-49 yaş grubunda yer alan 1304 kadından basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 300 kadın örnekleme alınmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 29 sorudan oluşan anket formu ve Beck Depresyon Ölçeği kullanılmıştır. İstatistiksel analizde Ki-kare, Student t-testi, Mann Whitney-u testi ve Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda kadınların %37,7'sinin ilkokul mezunu olduğu, %72,0'ının herhangi bir işte çalışmadığı, %91,3'ünün evli olduğu, %6,3'ünün aylık ortalama gelirinin asgari ücret olduğu belirlenmiştir. Yine kadınların %40,0'ının son bir yıl içerisinde aile içi şiddete maruz kaldığı, şiddete maruz kalanların %41,7'sinin duygusal (psikolojik/sözel) şiddet türüne maruz kaldığı, %72,0'ının eş şiddetine maruz kaldığı, %47,0'ının şiddet uygulanma sıklığı için ``2-3 ayda bir, yıl içinde birkaç kere ve belli olmuyor'' yanıtını verdiği, %45,8'inin maruz kaldığı şiddet sonrası tepkisiz kaldığı, %81,7'sinin şiddet sonrası ruhsal sağlık problemleri yaşadığı, %6,7'sinin kadınların şiddeti haketiğini belirttiği saptanmıştır. Araştırmaya katılan kadınların Beck Depresyon Ölçeği puan ortalaması 12,79±7,231; son bir yıl içerisinde şiddet gören kadınların Beck Depresyon Ölçeği puan ortalaması 16,42±7,980 şiddet görmeyen kadınların ise Beck Depresyon Ölçeği puan ortalaması 10,38±5,509 olarak bulunmuştur. Yine son bir yıl içerisinde şiddet varlığı ile olası depresyon tanısı alma arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmuştur (p<0,05). Kadınlarda şiddet görme ve kadının 30 yaşından büyük olması, öğrenim düzeyinin düşük olması, evli olması, ev hanımı olması, çalışmıyor olması, sosyal güvenceye sahip olması, geniş ailede yaşıyor olması, gecekonduda yaşıyor olması, köyden gelmiş olması, eşinin öğrenim düzeyinin düşük olması, evlilik süresinin 5 yıldan uzun olması, görücü usulü ile evlenmiş olması ve çocuk sahibi olması gibi sosyo-demografik faktörler depreyon öğe yükünü etkilemektedir. Ancak, şiddet görenlerde bu faktörlerle beraber şiddet görme durumu depresif öğe yükünü arttıran belirleyici faktördür. Özellikle sağlık çalışanları başta olmak üzere tüm grupların risk faktörlerini dikkate alarak kadınları bir bütün olarak değerlendirmesinin önemi büyüktür. Kadınların şiddet gördükten sonra yaşadıkları fiziksel ve ruhsal problemlere yönelik neler yapabilecekleri, nerelere başvurabilecekleri konusunda eğitimli kişiler ve özellikle sağlık çalışanları tarafından çeşitli eğitim programları ile bilinçlendirilmesi, ruh sağlığı politikalarının oluşturulması, şiddet mağduru ve şiddet uygulayanlara yönelik yasal düzenlemelerin yapılması, cinsiyet farkı gözetmeksizin toplumun tüm bireylerinin eğitilmesi, kadın erkek eşitsizliğinin ortadan kaldırılması amacıyla tüm gruplar arasında işbirliğinin sağlanması da yararlı olacaktır. AbstractThe period of fertility is a period in which women experience several stress factors that might affect their mental health. One of the stress factors is violence. Being based upon cross sectional and society, this research is a case-control study done with the aim of comparing the depression factor loads among women, living in the area of Number Two Health Center in Province Ankara, County Gölbaşı, between the ages of 15-49 being and not being exposed to violence in accordance with Beck Depression Scale. 300 women are selected as samples with the random sampling method among 1304 women, between the ages of 15-49, living in the area of Number Two Health Center in Province Ankara, County Gölbaşı. In the research, a questionnaire, consisting of 29 questions, and the Beck Depression Scale are used as data collection tools. For the statistical analysis; Chi-square test, Student t-test, Mann-Whitney-u test and Kruskal-Wallis test are used. In the research result, it is determined that 37,7% of these women are graduated from elementary school, 72% of them do not work, 91,3% of the women are married and 6,3% of them have subsistence wages as average monthly income. It is also stated that 40% of these women have been exposed to domestic violence in the last year, 41,4% of the women being exposed to violence are subjected to emotional (psychological/verbal) type of violence, 72% of them are exposed to spousal violence, 47% of the women responded for the sequence of using violence as ?it happens once in 2-3 months, a few times in a year and it is not definite?, 45,8% of them are unresponsive after being exposed to violence, 81,7% of them experience mental problems after the violence and 6,7% of these women say that women deserve violence. It is found that Beck Depression Scale?s average point of the women who participated in the research is 12,79±7,231; Beck Depression Scale?s average point of the women being exposed to violence in the last year is 16,42±7,980 and Beck Depression Scale?s average point of those who are not exposed to violence is 10,38±5,509. In addition, in the last year, it is found that there is a statistical meaningfulness between the existence of violence and getting a probable depression diagnosis (p<0,05). The socio-demographic elements such as woman?s being exposed to violence and being above 30 ages, having a low level of education, being married, being a housewife, not having a job, having social security, living in an extended family, living in a shack, having come from the village, spouse?s having low level of education, the period of marriage being far from 5 years, having an arranged marriage and having children affect depressive factor load. However, with these factors, the situation of being exposed to violence is a determinative element increasing the depressive factor load in those who are exposed to violence. Especially health care workers in the first place, all groups? evaluating women as a whole considering the risk factors is greatly significant. It will be beneficial to constitute collaboration among the all groups in order to provide educated persons that help them about what can be done or where they can apply in the case of mental and physical problems after they are exposed to violence and to raise their awareness with various education programs with especially health care workers, compose mental health policies, establish legal reforms for those who are victims of violence and those who commit violence, educate individuals in the community without sex discrimination and abolish inequality of women and men.