Demokrat Parti Dönemi Türk-Yunan ilişkileri (1950-1960)
Yazar
SEVİNÇ, Derya (Yazar)
AYTEPE, Oğuz (Tez Danışmanı)
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
İkinci Dünya Savaşı sonunda savaştan galip gelen Amerika ve Sovyetler Birliği gibi iki büyük ülkenin gölgesi altında soğuk savaş dönemi başlamıştır. Yaklaşık yirmi yıl kadar süren bu dönemde Dünya, Doğu ve Batı olmak üzere iki bloğa ayrılmıştır. Dünya sahnesinde süper güç olarak bilinen Amerika komünizmi reddeden tüm ülkelerin koruyuculuğunu üstlenirken Sovyetler Birliği de komünizmi tüm dünyaya yaymak için çaba harcamıştır. Tıpkı coğrafi anlamda doğu ve batı olmak üzere iki zıt tarafta yer alan Amerika ve Sovyetler Birliği, ideoloji konusunda da birbirinin tam tersi istikamette yol almışlardır. Türkiye, 1939-1945 yılları arasında, savaşın tüm cephelere yayıldığı altı yıl boyunca saldırıya açık jeostratejik konumuna rağmen izlediği denge politikasıyla savaşın dışında kalmayı başarmıştır. Bu durum, ekonomik ve siyasi anlamda kendini koruyamayacak olan Türkiye için bir avantaj olduğu gibi savaş sonrası kendisini cephe açmaya çağıran milletlerin küskünlüğü nedeniyle savaş sonrasında kendisini derin bir yalnızlığın içinde bulması da gecikmemiştir. Türkiye’nin bu yalnızlığı Sovyet Rusya’nın da dikkatini çekmiş ve Türkiye’nin doğu illerindeki toprak arzusu ile Boğazlarda üs talepleri de gündeme gelmiştir. Türkiye, Sovyet Rusya’nın bu revizyonist istekleri karşısında Amerikan himayesine sığınmış ve Amerika’nın da direktifleri doğrultusunda Balkanlarda güvenlik ittifakı arayışına girmiştir. Yunanistan ise İkinci Dünya Savaşı boyunca uğradığı işgaller ve kendisine savaş içinde savaşı yaşatan kendi iç meselelerinin çözümü ile uğraşmaktan yorgun düşmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrası, 1946-1949 yıllarında yaşadığı iç savaşta, komünist çetecilere yardım ettiği ortaya çıkan Sovyet uydusu devletlerle olan sorunları nedeniyle bölgede istikrarlı bir güvenlik çözümü aramıştır. Amerika, Batı bloğunun savunması için önemli olduğuna inandığı ve Sovyetler Birliği ile onun uyduları olan devletlerin tehdidi altındaki Türkiye ve Yunanistan’a yaptığı Truman ve Marshall yardımlarının yanı sıra bu iki ülkede sağ ii partilerinin iktidarda olmasını destekleyerek, onları doğu bloğunun komünizm tehlikesinden uzak tutmaya çalışmıştır. Nitekim 1950-1960 döneminde, Yunanistan’da Aleksandros Papagos’un sağ merkezli Elinikos Sinagermos (Yunan Teyakkuzu) Partisi ile Konstantinos Karamanlis’in Etniki Rizospastiki Enosis (Radikal Ulusal Birlik) Partisi, Türkiye’de ise Adnan Menderes’in sağcı Demokrat Partisi iktidarda kalmıştır. Bu çalışmada, Türkiye ile Yunanistan arasında Demokrat Parti Dönemi’nde, iki ülkenin NATO’ya üyeliği ve Balkan Paktı ile kurulan dostluk ilişkilerinin Kıbrıs sorunu ile bozulması ve sonrasında gelişen olaylar incelenmeye çalışılmıştır.