Özel çevre koruma bölgeleri yönetimi ve sürdürülebilir çevre koruma anlayısının olusumuna etkisi: Datça-Bozburun örnegi
Özet
Türkiye’de alan koruma mevzuat ve idari zayıflıklar bakımından sorunlu biralandır. Bu sorunların asılmasında sadece hukuki düzenlemeler yeterli olamamaktadır.Mevcut koruma statüleri dahilindeki alanlar ve zaman içerisinde belirlenmesi muhtemelbaska koruma alanlarının daha saglık bir biçimde olusturulması ve idare edilmesi sürecininbir bütün olarak degerlendirilmesi gerekmektedir. Ulusal alanda en büyük problemlerdenbiri koruma alanlarına dair yönetim planlarının eksikligi, bir digeri ise egemen merkeziyönetim anlayısının dogrudan yönetim sürecine olan etkisidir. Pratikte koruma statüsündekialanlar için verimli yönetim mekanizmasının olusması in-situ koruma anlayısının öncelikliolarak yöre halkı ve diger ilgili paydaslarca benimsenerek hayata geçirildiginde mümkünolabilmektedir. Bu nedenle biyolojik çesitligin korunmasında ve ekosistemin bütünlügününve sürekliliginin garanti altına alınmasında yöre halkının katılımının desteklenmesi, ortayaçıkan isbirligi agının iyi yönetisim hedeflerinin bir aracı olarak yönetim planlaması süreciiçerisinde daha çok yer alması ve bu noktada gönüllü çevre kurulusları ve özel sektöründestekleyici denge mekanizmaları olarak çalısması etkili yönetim sürecinin özeti olarakgösterilebilir. Bu sayede pek çok koruma statüsünde oldugu gibi Özel Çevre KorumaBölgeleri yönetiminde de isbirligine dayalı düzenlemeler ve çalısmalarla kavramsal netlikkazandırılarak bütünlesik koruma alanı yönetiminin uygulanması mümkün olabilecektir.