AVRUPA GÜVENLİK VE SAVUNMA POLİTİKASI’NIN GELİSİM SÜRECİ VE SOVYET SONRASI COĞRAFYA GÜVENLİĞİNE ETKİSİ
Özet
“Post- modern” ya da “sivil güç” olmak, askeri güç kullanamama ya da kullanmak istememe anlamına gelmemektedir. ODGP’nın tamamlayıcı bir parçası olan AGSP, AB’ne operasyonel nitelikte askeri ve sivil yetenekler sağlamaktadır. Ulusal egemenliğe ve Atlantik-ötesi ittifakına bağlılık bir araya gelerek tek basına bir Avrupa askeri bütünlesmesi düsüncesi dıslanmıstır. AGSP, AB üyelerinin ortak savunması ile ilgili olmayan, temelde askeri ve sivil kriz yönetimine odaklanan bir politikadır. AGSP “klasik” anlamda Birlik “ortak politikası” olmadan ziyade, AB üyelerinin dısisleri ve güvenlik konularında isbirliği çabaları niteliğindedir. AGSP “yeni tehditlerin” ortaya çıktığı bir ortamda olusturulmus ve gelistirilmistir. Batı dünyasının çıkarlarını korumada AB ile NATO tamamlayıcı nitelikte fonksiyonlar üstlenmistir. AGSP, AB’ne yeni görevler ve artı mesruiyet sağlamakta, ayrıca etkili AGSP aracılığıyla Amerika ile Avrupa arasında daha dengeli ortaklık iliskilerinin kurulması hedeflenmekte. ABD ile birlikte uluslararası sistemin “merkezinde” yer alan AB, Soğuk Savas sonrası dönemde “diğerleri” üzerinde “uluslar-ötesi” hegemonik düzenin kurulmasını ve devamını sağlamak istemekte. Rusya’nın ilk yılları AGSP’na bakıs açısının oldukça olumlu olmasına karsılık, günümüzdeki resmi bakıs açısı daha az olumlu, hatta AGSP konusunda bir güvensizlik ve hayal kırıklığının yasandığı hissedilmekte. AB ile Rusya arasında ilan edilen “stratejik ortaklığa” rağmen, eski SSCB coğrafyasında iki güvenlik sistemi, NATO’ya istinat eden ve AGSP tarafından desteklenen Avro-Atlantik topluluğu ile KGAÖ çerçevesinde Rusya-merkezli siyasi- askeri ortaklık paralel bir sekilde gelismektedir. AB Sovyet sonrası coğrafyanın güvenlik denkleminde henüz önemli bir yer alamamıs ve mevcut sartlar dahilinde AB’ni, söz konusu bölgede ciddi siyasi aktör olarak kabul etmek oldukça erkendir. Bir yandan ODGP ile AGSP’nın sınırlılıkları, diğer yandan Rusya’nın son yılları siyasi ve ekonomik yönlerden etkinliğini arttırması nedeniyle, AB’nin Sovyet sonrası coğrafyadaki etkinliği görünür gelecekte sınırlı düzeyde kalacaktır.