dc.description.abstract | Bu tezin amacı ‘Realizm’ ve ‘Pragmatizm’ arasındaki iliskiyi Richard Rorty düsüncesi içerisinde dile getirmektir. Bu baglamda ‘Dogruluk’ kavramı realizm ile pragmatizm arasındaki olası uyumun merkezi kavramı durumundadır. Richard Rorty kendisini pragmatist bir düsünür olarak adlandırmaktadır; ona göre “dogruluk” dogru ifadelerin paylastıgı dilsel bir özellikten baska bir sey degildir. Bu baglamda dogruluk ile gerçeklik arasında bir ayrım yapılmalıdır. Rorty gerçekligin ifadeleri dogru kıldıgı anlayısını reddeder. Gösterimsel –tasarımsal- realistler insanların sahip oldukları sanıların bir kısmını dogru kılan seyin gerçekligin kendinde olma biçimine uygunluk oldugunu düsünürler. Rorty dogrulugun ifadeler ile gerçeklik arasındaki bir iliski olmadıgını savlar, ona göre dogruluk “olası en genis öznelerarası kabul”den baska bir sey degildir. Rorty için, gerçeklik, ideler, temsiller, uygunluk ve verilmislik kavramları bir paradigmanın, Rorty’nin bir kenara bırakmak istedigi bir paradigmanın parçalarıdır. Ona göre, dogruluk bir insan icadıdır. Onun için bütün dogru ifadeler, istedigimiz seye ulasmamız için elverisli birer yol saglayan semboller dizisinden baska bir sey degildirler; ve onları –realistlerin gördükleri gibi- bir seyin temsili, bir seye uygunluk olarak görmekten vazgeçilmelidir. Bu tezin iddiası Rorty’nin bir realist oldugudur. Çünkü, ‘dogruluk ile gerçeklik arasında bir ayrım yapmalıyız’ demek orada bagımsız bir gerçeklik yoktur demek degildir. Rorty, orada bir dünyanın oldugunu kabul eder. O sadece, dogruluk ve gerçeklik ayrımına baglı olarak pragmatist dogruluk kavrayısı baglamında temelci realizmi reddetmektedir (bir kenara bırakmaktadır). Böylelikle de Rorty düsüncesi baglamında realizm ile pragmatizm arasında bir uyum açıga çıkmaktadır. | |