SENDİKAL HAREKET VE ÇEVRE SORUNLARI: TÜRKİYE’DE SENDİKALARIN ÇEVRE POLİTİKALARI
Göster/ Aç
Yazar
TOKSÖZ, Gülay (Tez Danışmanı)
ÜNLÜTÜRK, Çağla (Yazar)
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Sanayi Devrimi sonrasında ortaya çıkan hızlı sanayileşme ile birlikte doğa sonsuz birkaynak olarak görülmüş ve acımasızca sömürülmüştür. Doğanın kendinin yenileyebilmeyeteneğinin sırlarına gelindiği ise hiç düşünülmemiştir. Ancak 20. yüzyılın ikinciyarısından itibaren tüm dünyada bir ekolojik kriz baş göstermiştir. Böylece 1970’lerdenitibaren ulusal ve uluslararası toplumsal hareketler, çevre sorunlarının çözümüne dönükpolitikalar üretmeye başlamıştır. Ulusal ve uluslararası sendikal örgütler de çevresorunlarıyla ilgilenmeye başlamıştır. Türkiye’de ise gerek sendikal hareket gerek diğertoplumsal hareketler için “çevre” kavramı oldukça yenidir.Zaman içinde çevre sorunları endüstri ilişkileri sistemine de eklemlenmiştir. Bununen temel nedeni, endüstriyel üretimin çevre sorunlarının en büyük sorumlusu olmasıdır.Diğer yandan istihdam, iş güvencesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği, üretim ve yönetimkararlarına katılım gibi endüstri ilişkilerinin geleneksel konuları çevre sorunlarından ve busorunlara karşı geliştirilen politikalardan artan oranda etkilenmektedir. İşçiler ve aileleriolumsuz çevresel etkilere hem üretim sürecinde hem yerleşim yerlerinde maruzkalmaktadırlar. Bu nedenle işçi sınıfını temsil eden ve baskı grubu olarak önemli birtoplumsal rol oynayan sendikalar, çevre politikaları geliştirmekle sorumludurlar.