BULGAR EDEBİYATI İSTANBUL’DA – İSTANBUL BULGAR EDEBİYATINDA
Özet
11 yüzyıllık tarihinin bazı evrelerinde Bulgar edebiyatıyla, Bizans ve Osmanlı'nın başkenti İstanbul arasında sıkı bağlar kurulur. Bu etkileşim sürecinin doruk noktalarına, Eski Bulgar edebiyatının başlangıç dönemi olan 9., 10. ve ülkenin Osmanlı egemenliğine girmesinden önce 14.yüzyılda; Yeni Bulgar edebiyatında ise 19.yüzyılda erişilir. 9.-10. yüzyılda Konstantin-Kiril Filozof, Simeon, Çernorizets Hrabır, Yoan Ekzarh gibi Bulgar kültür ve yazınında belirleyici roller üstlenen kişilikler Magnaura Yüksek Okulu'nda eğitimleri sırasında, antik çağ ve Bizans geleneklerini özümseyerek, burada edindikleri deneyimi kendi topraklarına taşırlar. Ayrıca, 14.yüzyılın ikinci yarısında başta Teodosiy Tırnovski, Evtimiy, Grigoriy Tsamblak, Kiprian olmak üzere Tırnova Ekolü'nün temsilcileri Bizans başkentinin en önemli dinsel ve düşünsel odağı niteliğindeki Studion Manastırı'nda kalırlar. İstanbul'un Bulgar kültürü ve edebiyatıyla bir sonraki yakınlaşması 19.yüzyılın başlarına rastlar. Sözü edilen yüzyılın ortalarına doğru Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti en önemli Bulgar kültür ve edebiyat merkezine dönüşür. Sayısal açıdan 50 bine yaklaşan Bulgar kolonisi organize güç haline gelerek burada bağımsız kilise mücadelesini başlatır, ayrıca kültürel ve eğitim kurumları ulusal bilinci canlandırmaya yönelik etkinliklerde bulunurlar, matbaacılık gelişir, Uyanış Çağı'nda çıkarılan gazete ve dergilerin, basılan kitapların üçte birinden fazlası İstanbul kaynaklıdır. Dünya uygarlığının eşsiz şehirleri arasında yer alan ve Bulgar tarihi ve kültürüyle bu denli yakınlık içinde olan İstanbul, Bulgar edebiyatında da yansımasını bulur. Bulgar yaratıcıların İstanbul'u algılayış ve yaklaşımlarının dört motif çevresinde derlenmesi olasıdır. Bulgar yazar ve şairler, İstanbul'u, ‘'burası''nın bir karşıtı olarak ‘'orası''; aynı zamanda büyülü, gizil, tanrısal bir yer; tarihsel romantizmi depreştiren gerçekleştirilememiş bir ülkü ve tüm eşsizliği içinde hüzünlü duygular uyandıran bir şehir olarak algılarlar.