NATO ve Azerbaycan
Özet
1980’li yılların sonlarına doğru uluslararası ortamda köklü değişiklikler ortaya çıkmış, Doğu Bloku’nun tasfiyesiyle birlikte Batı’yı da etkisinde tutan iki kutuplu düzen ortadan kalkmıştır. Soğuk Savaş döneminde Sovyet tehdidine karşı Batı’nın savunma amacıyla oluşturduğu Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) uluslararası ortamdaki bu değişikliğe paralel şekilde yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu süreç içerisinde Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi (KAİK) oluşturulmuş, 1994 yılında ise bu ülkelerle işbirliğini daha de geliştirilmesi amacıyla BİO programı kabul edilmiştir. Savunma örgütü niteliğini güvenlik örgütüne dönüştüren NATO’nun yeniden yapılanma çalışmaları içerisinde genişleme politikaları ön planda tutulmuştur. Nitekim 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya’nın katılımıyla Soğuk Savaş sonrası ilk genişlemesini yapan NATO, Mart 2004’te Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’nın katılımıyla tarihinin en büyük genişlemesini gerçekleştirmiştir. 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Azerbaycan dış politikasını Batı’yla bütünleşme istikametinde yürütmüştür. Bu anlamda uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla ilişkilerini geliştiren ve birçoğunda da üyelik sıfatını kazanan Azerbaycan NATO’yla ilişkilerine büyük önem vermiştir. Önce KAİK (1997’de AAOK’a dönüşmüştür) çerçevesinde oluşturulan ilişkiler, 1994 yılında BİO’ya katılımıyla daha da gelişmiştir. Genel olarak BİO hedefleri, ordusunu NATO standartlarına getirme amacı taşıyan Azerbaycan’ın hedefleriyle ortak noktaları oluşturmaktadır. Nitekim geride kalan on yıllık zaman diliminde BİO çerçevesinde NATO ile ilişkilerini geliştiren Azerbaycan, bunun olumlu sonuçlarını almıştır.