Yaşlılarda iyodinizasyon sonrası fonksiyonel tiroid hastalıkları sıklığı
Özet
İyot alım oranları bir popülasyonda görülen tiroid hastalıkları ve prevelansını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Yaşlılarda özellikle iyot eksikliği (İE) bölgelerinde guatr, tiroid nodülü ve non-otoimmün hipertiroidizm prevelansı artmıştır. İyot yeterli bölgelerde ise hipotiroidizme sık olarak rastlanmaktadır. 1997-1999 yılları arasında Türkiye'nin 20 il merkezinde 5948 okul çağı çocuğunun taranması sonucunda 14 ilde orta-ciddi derecede , 6 ilde ise hafif derecede İE saptanmıştır. Ülkemizde 1999-2000 yıllarında başlanan sofra tuzunun zorunlu iyotlanması ile iyot profilaksisine başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı yaşlılarda iyodinizasyon sonrası fonksiyonel tiroid hastalıkları ve sıklığının saptanmasıdır. Materyal-Metod: Çalışmaya tiroid fonksiyonlarını etkileyecek ciddi hastalığı olmayan 979 yaşlı olgu alındı. Tüm olguların detaylı tiroid hastalığı hikayesi alındıktan sonra tiroid ultrasonografisi yapıldı. Tiroid fonksiyon testleri ve otoantikorlar için kan, idrar iyot konsantrasyonu için idrar örnekleri alındı. Tiroid stimüle edici hormonu baskılı olan olgulara tiroid uptake-sintigrafi yapıldı. Nodül boyutu 1,5 cm'den büyük olan ve TSH'sı baskılı olmayan olgulara TİİAB planlandı. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalamaları 70,9±5,7 ve %49,7'si kadın olan 979 yaşlı olgu alındı. İyodinizasyon sonrası ortalama idrar iyot konsantrasyonu 98µg/L (1-450) olarak saptandı. Olguların %12,5'inde guatr, %43,8'inde nodül saptandı. Kadınlarda guatr sıklığı erkeklere göre anlamlı olarak artmış bulundu (p<0.001). Olguların %5,8'inde subklinik hipotiroidizm, %0,8'inde aşikar hipertiroidizm, %2,3'ünde subklinik hipertiroidizm, %0,3'ünde T3 tirotoksikoz saptandı. Hipertiroidizm saptanan olguların %80'ninde toksik multinodüler guatr ve toksik adenom saptandı. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılan olguların hiçbirinde malign patolojiye rastlanmadı. Sonuç: Ankarada yaşayan yaşlılarda, sofra tuzlarının iyotlanmasından 9 yıl sonra iyot düzeylerinin henüz istenen seviyelere ulaşmamış olduğu, guatr, hipertiroidizm sıklığının azaldığı, hipotiroidizm sıklığının arttığı görülmektedir. Ülkemizde yaşlılarda daha yeterli iyot düzeylerinin sağlanması için iyot alımlarının arttırılmasına teşvike devam edilmesi, yeterli iyot düzeylerine ulaşıldıktan sonra da tiroid fonksiyonları üzerindeki etkilerinin değerlendirilebilmesi için yeni çalışmaların yapılması gerekmektedir.abstract Iodine uptake rate is one of the major factors that effect thyroid disesases and prevalances in a population. In elderly prevalance of goitre, thyroid nodule and non-autoimmune hyperthyroidism is increased especially in iodine deficiency (ID) regions, whereas in iodine sufficient regions hypothyroidism is commonly encountered. Five thousand nine hundred and forty-eight school-age children in 20 province of Turkey are screened between 1997 and 1999 and moderate-severe ID determined in 14 province, mild ID determined in 6 province. In our country iodine prophylaxis by iodination of table salt started in 1999-2000. Objective of our study is to determine functional thyroid diseases and their frequency in elderly after mandatory iodination. Materials and Method: 979 elderly cases who do not have serious illnesses that affect thyroid functions were enrolled in this study. After obtaining detailed thyroid disease history thyroid ultrasound was performed. Blood samples for thyroid function test and auto antibodies analysis, urine samples for urine iodine concentration analysis were obtained. Thyroid uptake and scintigrapy performed for cases with repressed TSH. Thyroid fine needle aspiration biopsy planned for cases with nodules bigger than 1,5 cm but TSH was not repressed. Results: Mean age of 979 elderly cases enrolled in this study was 70,9 ± 5,7 and %49,7 of cases were female. Mean urine iodine concentration after mandatory iodination was 98 µg/L. Goitre was found in %12,5 and nodules were present in %43,8 of cases. Goitre frequency was statistically higher in females (p<0,001). Subclinic hypothyroidism was present in %5.8, overt hyperthyroidism in %0.8, subclinic hyperthyroidism in %2.3, T3 thyrotoxicosis in %0.3 of cases. Toxic multinodular goitre and toxic adenoma determined in %80 of hyperthyroidism cases. Non of the thyroid fine needle aspiration biopsies revealed malignant pathology. Conclusion: 9 years after mandatory iodination of table salt it is seen that iodine levels has not reached favourable levels; frequency of goitre and hyperthyroidism is decreased; frequency of hypothyroidism is increased in elderly population living in Ankara. To reach sufficient levels of iodine in elderly in our country promotion of iodine uptake should be continued, after reaching sufficient iodine levels new studies should be performed to assess its effects on thyroid functions.