Aspirasyon ve hücre bloklarında memenin benign proliferatif lezyonlarının değerlendirilmesi, ayrımı ve karşılaştırılması.
Göster/ Aç
Yazar
İNCE ALKAN, Banu (Yazar)
EKİNCİ, Cemil (Tez Danışmanı)
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
AMAÇ: Ele gelen kitle oluşturan meme lezyonlarının değerlendirilmesinde ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) değerli bir tanısal yöntemdir. Üçlü yaklaşımın bir ayağı olan İİAB'nin amacı, cerrahi gerektiren malign lezyonu saptamak ve nonneoplastik veya benign lezyonlarda gereksiz cerrahiyi engellemektir. Benign lezyonlarda İİAB ile doku tanısı arasındaki uyumluluk genellikle eksizyon yapılmadığı için malign lezyonlar kadar iyi dökümante edilmemiştir. Çalışmamızın amacı benign proliferatif meme lezyonlarının karakteristik sitolojik özelliklerinin ortaya konması ve İİAB'nin hücre bloğu ile karşılaştırılmasıdır. MATERYAL METOD: Çalışmamızda cerrahi olarak konfirme edilmiş 22 kolumnar hücreli lezyon, 14 adenozis olgusu, 28 papiller lezyon ve 8 kompleks fibroadenom olgusu sitomorfolojik özellikleriye değerlendirilmiştir. SONUÇLAR: Kolumnar hücreli lezyonlar için epitelyal tabakalarda palizadik dizelenen kolumnar hücreler karakteristik bulunmuştur. Açılanma yapan prolifere duktuslar ve duktuslara tutunan küçük yoğun kollajenöz stroma, sklerozan adenozis için ayırdedici bulunmuştur. Papiller lezyonlarda da fibrovasküler kor içeren papiller yapılar, stellat ve birbirini çaprazlayan ağ oluşturan stroma ve zeminde köpüksü histiyositlerin çok sayıda olması diğer lezyonlardan ayırdeden sitolojik özelliklerdir. YORUM: Benign proliferatif meme lezyonlarının atipili ve atipisiz olarak sınıflandırılması klinik yaklaşım açısından çok faydalıdır. Bu lezyonlarda klinikoradyolojik veriler dahilinde dikkatli sitomorfolojik inceleme, lezyonların ayrımını sağlamaktadır.Abstract
AIM: Fine needle aspiration biopsy (FNAB) is a valuable diagnostic method for the evaluation of palpable breast lesions. As a step of the triple diagnostic approach, the purpose of FNAB is to determine malignant lesions requiring a surgical procedure or to prevent unnecessary surgery in benign or non-neoplastic lesions. The concordance between FNAB diagnosis and the tissue diagnosis has not been well documented in the benign cases due to lack of surgical excisions of the breast masses. The aim of this study is to determine characteristic cytological features of benign proliferative breast lesions and also to compare those of FNA and cell block preparation. MATERIAL AND METHODS: In this study cytomorphologic features of surgically confirmed FNA cases including 22 columnar cell lesions, 14 sclerosing adenosis cases, 28 papillary lesions and 8 cases of complex fibroadenoma were evaluated. RESULTS: Palisading columnar cells in flat epithelial sheets were characteristic for columnar cell lesions. Proliferated ducts with angulation and a collagenous stroma attached/attenuated to the ducts were suggestive for sclerosing adenosis. For the papillary lesions, papillary structures with fibrovascular cores, stellate and meshwork tissue fragments and foamy histiyocytes in the background were distinctive cytological features. CONCLUSION: The classification of benign proliferative breast lesions as with and without atypia is quite useful for the clinical study. Careful cytomorphological examination with aid of the clinicoradiological data makes it possible to differentiate such lesions.