Ankara Üniversitesi Doğu Dilleri Dergisi
http://hdl.handle.net/20.500.12575/73576
2024-03-28T18:57:04ZRABINDRANATH TAGORE'DAN NOBEL ÖDÜLLÜ “GITANJALI”NIN SANATSAL VE FİKRİ YÖNLERİ (URDU)
http://hdl.handle.net/20.500.12575/84010
RABINDRANATH TAGORE'DAN NOBEL ÖDÜLLÜ “GITANJALI”NIN SANATSAL VE FİKRİ YÖNLERİ (URDU)
Begum, Rani
103 şarkıdan oluşan Geetanjali, Rabindranath Tagore'un 1913'te Nobel Ödülü'ne layık görüldüğü manevi eserleri arasında yer alıyor. Bu kitap 1912'de İngilizce'de “Şarkı Teklifleri” adıyla yayınlandığında birçok kişi farklı dillere tercüme etti. Ayrıca bazı Hintli ve Pakistanlı şairler tarafından Urduca'ya birçok kez çevrilmiştir. Bu makale, yazarın dünya çapında büyük bir üne sahip olması ve Nobel Ödülü sahibi olması nedeniyle edebi zevki ve sanatsal anlayışının altını çizmiştir.
2022-01-01T00:00:00ZMANNU BHANDARİ ÖYKÜLERİNDE KADIN ALGISI “NĀRĪ-VİMARŞ”
http://hdl.handle.net/20.500.12575/84009
MANNU BHANDARİ ÖYKÜLERİNDE KADIN ALGISI “NĀRĪ-VİMARŞ”
Pasi, Dharmendra Kumar
Hint toplumunda kadınların hali antik zamanlardan beri acınasıdır diyebiliriz. “Gelenek” adı altında Hint kadınları evde dört duvar arasında bir esir gibi tutulmuş, ataerkil düzenin yapısı içinde zihnen ve bedenen sömürülmüşlerdir. Kadının ve erkeğin haklarının eşit olmasına rağmen kadınları temel haklarından yoksun bırakmak için birçok girişimlerde dahi bulunulmuş, lakin içinde bulunduğumuz modern dünyada bu biraz değişmiştir. Günümüzde kadınlar hakları konusunda bilinçli, farkında ve onlar uğruna savaşma yolunu seçmiş bulunmakla beraber dört duvar arasında bir tutsak gibi değil, özgür bir şekilde yaşamak istiyorlar. Kadının çektiği zorluklar, sıkıntılar, yaşadığı mutluluklar ve hüzünler, egosu, ayakları üzerinde durabilmesi ve hür oluşu gibi yaşamında bulunan bu muhtelif unsurlar makalede farklı perspektiflerden incelenmiştir. Mannu Bhandari’nin öykülerinde tüm bu maddeler ve benzerleri makalede de olduğu üzere açık ve yoğun bir şekilde gözler önüne seriliyor.
2022-01-01T00:00:00ZHİNDĪ EDEBİYATI TARİHİ: EDEBİYAT MI TARİH Mİ?
http://hdl.handle.net/20.500.12575/84008
HİNDĪ EDEBİYATI TARİHİ: EDEBİYAT MI TARİH Mİ?
Saife, Rubina
Tarih ve Edebiyat Tarihi aslında birbirlerine benzeyen araştırma alanlarıdır. Konu ve alan bakımından farklılık ilk bakışta söz konusu olabilmesine rağmen, bu ikili arasındaki ayrım sadece bu kadarla sınırlı değildir. Edebiyat tarihi, tarih bilimi açısından mı ya da edebiyat bilimi açısından mı değerlendirilmelidir? Bu konuda birçok teorisyen farklı fikirler ileri sürmüşlerdir. Bu araştırma makalesinde edebiyat tarihinin, tarih bilimi çerçevesinde mi yoksa edebiyat bilimi içerisinde mi ele alınması gerektiği çeşitli teorisyenlerin yaklaşımlarına göre sorgulanarak bir durum değerlendirmesi yapılmaya çalışılmıştır.
2022-01-01T00:00:00ZPremçand’ın öykülerinde beylik motifler
http://hdl.handle.net/20.500.12575/77353
Premçand’ın öykülerinde beylik motifler
Yoğurt, Canan
Yirminci yüzyılın başlarında yazın hayatına başladığı bilinen Premçand, Hindī ve Urdu edebiyatında modern öykünün ve toplumcu gerçekçiliğin en önemli temsilcilerinden biri olması sebebiyle Hindistan başta olmak üzere dünya genelinde pek çok akademik çalışmaya konu olmuştur. Onun bütün öyküleri Mānsarovar adlı sekiz ciltlik öykü derlemesinde toplanmıştır. Premçand’ın öyküleri üzerinden Hint kültürünü anlamaya yönelik olan bu çalışmanın temel amacı öykülerde geçen beylik motifleri gün yüzüne çıkarmaktır. Edebiyatta “motif” çalışması metin incelemelerinde kullanılan en yaygın edebȋ tekniklerden biridir. Edebȋ eserlerde yinelenen motifler eserin kurgusunu güçlendirmek amacıyla yazarlar tarafından bilinçli bir şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmada Aytaç’ın “beylik motif” tanımı üzerinden ve Richard ve Leavis’in “pratik eleştiri” düşüncesinden hareketle ortaya çıkan “yakın okuma” yöntemi kullanılmıştır. Premçand’ın öyküleri incelendiğinde onun bir öyküsünün bile birden fazla motif içerdiği görülebilir. Aynı zamanda bu çalışmada Premçand’ın öyküleri karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve beylik motif bağlamında birtakım benzer noktalara da değinilmiştir. Premçand öykülerinde genellikle geleneksel aile motifine yer vermiştir. Bu geleneksel ailede kadın karakterler nezaketli, hoşgörülü, mütevazı, kocasına ve ailesine hizmet eden; fedakâr ve vefakâr karakterler olarak resmedilmiştir. Öykülerinde içinde yaşadığı toplumun özelliklerini ustaca aktaran Premçand’ın öyküleri bu makalede özellikle başlık parası, geniş aile, gelin-kaynana ya da gelin-kayınbirader çatışması ve istenmeyen kız çocuğu beylik motifleri çerçevesinde ele alınmıştır.
2021-01-01T00:00:00Z