Cilt:18 Sayı:01 (2019)
http://hdl.handle.net/20.500.12575/70088
2024-03-28T13:24:46ZHareketliliklerin düzenlenmesinin ve gözetimin Avrupa Birliği teritoryasının kurumsallaşması üzerindeki etkisi
http://hdl.handle.net/20.500.12575/70098
Hareketliliklerin düzenlenmesinin ve gözetimin Avrupa Birliği teritoryasının kurumsallaşması üzerindeki etkisi
Yılmaz, Samet
Yönetimsel/siyasal örgütlenmeler, hareketliliği düzenleyerek mekânlarını diğer
mekânlardan ayırmaya çalışırlar ve bu hususta denetim mekanizmaları geliştirirler.
Bu süreç, birey ve birey topluluklarına fırsatlar sağlayan ve bir barınak işlevi gören
teritoryanın kurumsallaşmasını belirleyen süreçlerden biridir. Özellikle modern
devlet teritoryasının kurumsallaşmasında bu etki açık bir şekilde görülebilir. Benzer
bir durum Avrupa Birliği için de geçerlidir. Bir yönetimsel/siyasal örgütlenme olan
ve belli bir mekânı dolduran Avrupa Birliği, Birlik vatandaşlığı yoluyla belli bir
gruba ayrıcalıklı olarak serbest dolaşım ve hareketlilik imkânı sağlamakta ve
istenmeyen hareketlilikler üzerinde kontrol kurmaya çalışmaktadır. Bu şekilde
güvenli bir hareketlilik mekânı oluşturulması hedeflenmektedir. Çalışmada Birlik
kapsamında kişilerin dolaşımına ve hareketliliklerine ilişkin gerçekleştirilen
düzenlemelerin ve bu hususta uygulanan teknolojik gözetime ilişkin girişimlerin
Birlik teritoryasının kurumsallaşması üzerindeki etkisi analiz edilecektir.
2018-01-01T00:00:00ZHow EU member state interests permeate into European commission decision-making: a role theoretical approach to the commission’s cabinet system
http://hdl.handle.net/20.500.12575/70097
How EU member state interests permeate into European commission decision-making: a role theoretical approach to the commission’s cabinet system
Özer, Yonca; Tuza, Gülşah
Although the European Commission has to be immune to member state
influences in order to act on behalf of the whole Union, historically its cabinets have
been portrayed as national enclaves and even ‘mini-Councils’, constituting a venue
for national interests to penetrate in European Commission decision-making.
Despite the Kinnock reforms which led to the denationalisation of cabinets,
empirical evidence whether denationalisation has an effect on the cabinets’ role as
access points for national interests still needs to be discovered. This article claims
that in order to test whether the denationalisation of European Commission’s
cabinets has indeed prevented national interests to be represented in European
Commission decision-making, the focus should be on agency rather than structure.
Role theory has to contribute significantly in this regard.
2018-01-01T00:00:00ZTrump ve Avrupa transatlantik düzende kırılma
http://hdl.handle.net/20.500.12575/70096
Trump ve Avrupa transatlantik düzende kırılma
Özdemir, Çağatay
ABD’de Trump dönemiyle birlikte dış politika kararları tartışılmaya başlanmış
ve özellikle Beyaz Saray’ın karmaşa içinde olduğu fikri yaygınlaşmıştır. Washington
yönetiminin aldığı dış politika kararları çelişkilerle dolu olmuş ve dünya siyasetinde
belirsizlikler meydana getirmiştir. Bu durum, Transatlantik ilişkilerde de kendisini
göstermiştir. Bu belirsizlik ortamında Trump’ın, Avrupa’ya karşı selefi Obama’ya
nazaran sert bir çizgide durması Transatlantik ilişkilerde krizler ortaya çıkarmıştır.
Yaşanan gelişmeler, Batı’nın artık uluslararası sistemde yekpare bir biçimde hareket
etmediği ve ABD ile Avrupa olarak “İki-Batı” şeklinde ayrıştığı düşüncesini
kuvvetlendirmiştir. Bu makale ABD-Avrupa ilişkisinin karakterini ele almış ve
özellikle Trump döneminde bu karakterin yaşadığı değişimi ortaya koymuştur.
Çalışma bu yönüyle, Transatlantik düzenin fay hatlarında bir kırılma meydana
geldiğini iddia etmiştir.
2018-01-01T00:00:00ZOrta ölçekli bir güç olarak Avrupa Birliği: söylem ve uygulama
http://hdl.handle.net/20.500.12575/70094
Orta ölçekli bir güç olarak Avrupa Birliği: söylem ve uygulama
Kaya, Taylan Özgür
Bu makale, AB’nin, dış politika amaçları, ilkeleri ve davranışlarını göz önüne
alarak Andrew F. Cooper, Richard A. Higgott ve Kim Richard Nossal tarafından
ortaya konan davranışsal model ışığında orta ölçekli bir güç olarak tanımlanıp
tanımlanamayacağı sorusuna cevap bulmayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak,
Birliğin “hayır için güç” söylemi çerçevesinde dünyayı herkes için daha iyi bir yer
haline getirmek için yürüttüğü faaliyetler, dış politikasında etkin çok taraflılığa ve
Birleşmiş Milletlere verdiği önem, Paris İklim Anlaşmasının imzalanması ile
sonuçlanan 2015 Paris İklim Konferansı öncesi ve esnasında oynamış olduğu
entelektüel ve girişimci liderlik, arabuluculuk ve köprü kurucu rol ve kendi ile
hemfikir olan aktörlerle kurduğu işbirlikleri Birliğin dış politika davranışları
açısından orta ölçekli bir güç olarak hareket ettiğini göstermektedir.
2018-01-01T00:00:00Z