Koyuncu, Emre2022-01-252022-01-252020http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2020.60.1.10http://hdl.handle.net/20.500.12575/77236Deleuze ve Guattari, merkezinde insanın olmadığı ontolojileri ve bilhassa hayvan-oluş kavramları nedeniyle hayvan çalışmaları literatüründe ilgi çekmektedir. Bu makale, Deleuze ve Guattari'nin Bin Yayla'daki “kedi köpek seven herkes ahmaktır” beyanına odaklanarak hayvan-oluş kavramının insan dışı hayvanlara insanlarmış gibi ya da merhametle davranmak gerektiği yönünde ahlâki bir çağrı yapmaktan ziyade, molar oluşumları başlangıç noktası olarak kabul eden özdeşlik temelli bir ontolojiden çıkış yolu teşkil ettiğini vurgulamaktadır. Deleuze ve Guattri'nin hayvan çalışmaları açısından özgünlüğü, oluşla ilişkili yeni bir sorumluluk türü ileri sürmelerinde yatar. Bu sorumluluk türü Hofmannsthal'a referansla ürettikleri sıçan-oluş kavramında en net formülasyonlarından birini bulur.trHayvan ÇalışmalarıGilles DeleuzeFélix GuattariHugo von HoffmansthalMerhamet“Kedi köpek seven herkes ahmaktır”: Deleuze ve Guattari'nin sevimsiz hayvanları“Anyone who lıkes cats or dogs ıs a fool”: Deleuze and Guattarı's unlovely anımalArticle6001