Şahin, Sevgi Balkan2020-12-032020-12-032019https://doi.org/10.33630/ausbf.523279http://hdl.handle.net/20.500.12575/72521This paper analyzes the lack of progress and the breakdown of the Doha Round talks in world trade since 2001 from a neo-Gramscian perspective. The failure to conclude multilateral trade negotiations reflect an emerging new architecture of power politics in the world political-economic order. Major economic powers, including the United States (US), the European Union (EU), Japan and Canada as well as leading transnational companies used to have a significant impact on guiding the agenda of the multilateral trade negotiations as well as defining the outcomes. However, in the context of the WTO, emerging powers such as India, Brazil, and China and several non-governmental organizations critical of neoliberal globalization began to confront the former groups’ dominance. Developing and developed countries have contending views on the agenda issues, marked by confrontation on the former’s insistence for the liberalization of agricultural markets by industrialized states and the latter’s pressure for the liberalization of non-agricultural markets. Both sides employ certain strategies and discourses to coerce or to persuade the opposing parties. Hence, the paper argues that the multilateral trade negotiations emerge as zones of exercising hegemony rather than being an area to produce common norms, values and policies for the well-being of all members in the world trade regime. Öz Bu çalışma 2001 yılından bu yana devam eden ve tamamlanamayan Doha Ticaret Müzakerelerini Neogramşiyan perspektifi çerçevesinde ele almaktadır. Çok taraflı ticaret görüşmelerinin sonuçsuz kalması, uluslararası politik-ekonomik düzende ortaya çıkan yeni bir güç siyaseti mimarisini yansıtmaktadır. Birleşik Devletler (ABD), Avrupa Birliği (AB), Japonya ve Kanada’nın yanı sıra önde gelen ulusötesi şirketler, çok taraflı ticaret müzakerelerinin gündemine rehberlik etme ve sonuçların tanımlanmasında önemli bir etkiye sahipken, Hindistan, Brezilya ve Çin gibi yükselen güçler ile neoliberal küreselleşmeyi eleştiren sivil toplum örgütleri bu grupların egemenliğine karşı koymaya başlamıştır. Bu iki grup, müzakere gündemine ilişkin birbiriyle çelişen görüşlere sahiptir. Gelişmekte olan ülkeler sanayileşmiş devletlerin tarım piyasalarının serbestleştirilmesini isterken, gelişmiş ülkeler ise tarım dışı pazarların liberalizasyonu için baskı yapmaktadır. Her iki taraf da kendi görüşünü çeşitli söylem ve stratejilerle karşı tarafa kabul ettirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle, çok taraflı ticaret görüşmeleri, dünya ticaret rejimindeki tüm üyelerin refahı için ortak normlar, değerler ve politikalar üretmek için bir alan olmaktan çok, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, çok uluslu şirketler ve sivil toplum örgütleri arasında hegemonya mücadelesini yansıtmaktadır.enHegemonyCounter-hegemonyDoha trade roundEmerging powersNGOsHegemonyaKarşı-hegemonyaDoha ticaret görüşmeleriYükselen güçlerSivil toplum kuruluşlarıA neo-gramscian analysis of the incomplete doha development trade roundTamamlanamayan doha kalkınma ticaret müzakerelerinin neogramşiyan perspektiften analiziArticle74012372550378-2921