Hazır, İrmak KarademirPurhonen, Semi2021-09-212021-09-212017-05-30https://doi.org/10.24955/ilef.332367http://hdl.handle.net/20.500.12575/74789Güncel birçok çalışma, kültür ve sanat alanındaki sınıflandırmaların önemli yapısal dönüşümler geçirmekte olduğunu öne sürer. Kimilerince bu süreç, yerleşik/köklü (established) sanat tanımının sınırlarının, yeni ortaya çıkan (emerging) sanat alanlarını da içerecek şekilde geçirgenleşmesini içerir ve bu sebeple ‘kültürel açılım’ olarak tarif edilir. Kimilerince ise, beğeni kültürleri arasındaki hiyerarşinin esnekleşmesini içerir ve ‘kültürel hepçillik’ kavramı ile açıklanır. Sunulan bu çalışmada, altı Avrupa ülkesininde yapılan ve 1960-2010 arasında gazetelerde yayınlanan kültür-sanat haberlerinin (N=13,161) içeriğini inceleyen bir araştırmanın verileri kullanılarak şu sorulara cevaplar aranmaktadır: Yayınlanan haberlerin ve eleştirilerin kültür alanlarına göre dağılımı nasıldır? Zaman içerisinde, köklü alanlar ile yeni ortaya çıkan alanlara gösterilen gazetecilik ilgisi değişmiş midir? Belirli bir sanat alanının alt türleri arasındaki hiyerarşi; örneğin klasik müzik, pop müzik ayrımı, öngörüldüğü gibi giderek azalmakta mıdır? Avrupa örneklerinde ‘kültürel açılım’dan ziyade ‘kültürel hepçilleşme’ tezinin açıklayıcı olduğu yörüngeler tespit edilmiştir. Türkiye’de ise diğer ülkelere kıyasla, yeni ortaya çıkan alanlara ve popüler türlere yoğun ilgi olduğu görülmektedir. Sonuç kısmında bu ilginin bir açılım ya da hepçilleşme olarak okunup okunamayacağı sorgulanmıştır.trKültürel açılımKültürel hepçillikKültür haberciliğiKültürel Açılım, Hepçillik ve Seçkin Sanatın Düşüşü: Türkiye-Avrupa KarşılaştırmasıArticle4129582458-9209