Doğu, Esin FigenBayram, Özlem2023-05-152023-05-152018http://hdl.handle.net/20.500.12575/88322Ağır kombine immün yetmezlik farklı genetik nedenlere bağlı T ve B lenfositlerin sayı ve fonksiyonlarında bozuklukla karakterize bir primer immün yetmezlik hastalığıdır. Tek küratif tedavi kök hücre naklidir ve hastalar nakil yapılmadığında ilk 2 yaşta enfeksiyonlardan kaybedilmektedir. Çalışmamızda 1997-2017 yılları arasında AÜTF Çocuk İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı'a başvuran 68 AKİY tanılı olgunun klinik, immünolojik özellikleri ve hematopoetik kök hücre nakli sonrası izlemleri retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların semptomlarının ortanca 1 (0-6 ay) ayda başladığı, AKİY tanısını ortanca 3,35 (prenatal-15 ay) ayda aldığı, şikayetlerle tanı arasında geçen sürenin ortanca 2 (0-8,5 ay) ay olduğu belirlendi. Olguların %69,1'inde (n=47) eş akrabalığı vardı. Olguların immünolojik fenotipe göre değerlendirmesinde, T-B- fenotipin (%57,4), T-B+ fenotipe (%42,6) göre daha sık görüldüğü belirlendi. Hastaların en sık polikliniğe başvurma nedenleri tekrarlayan ve dirençli seyreden oral moniliazis (%72,1), akciğer enfeksiyonu (%77,9) ve ishal (%50) olarak izlendi. Hastaların 57'sine, bazılarına birden fazla sayıda olmak üzere toplam 82 HKHN yapıldı, nakil yapılmayan 11 hasta ise kaybedildi. Tam uygun donörden nakil yapılan hastaların ortanca nakil yaşı 4,95 ay, haploidentiklerin ise 5 ay idi. Hastaların 28 (%49,1) 'ine aile içi tam uyumlu donörden, 29 (%50,9)'una haploidentik donörden HKHN yapıldı. Tam uyumlu donörden HKHN yapılan olgularda sağkalım %92,9 olarak saptandı, haploidentik donörden yapılan nakillerde sağkalım %69 olarak bulundu (p<0,05). Hastaların 36 (%63,2)'sında birinci nakil sonrasında engrafman sağlanırken, 12 hastada tekrarlayan nakiller sonrasında engrafman sağlandı. Engrafman sağlanamayan 9 hastanın 8'i kaybedildi. Tam uygun donörlerden yapılan nakillerde lenfoid engrafman süresi haploidentik nakillere göre anlamlı olarak daha kısa saptandı (p<0,001). Nakil sonrası 4 (%7) hastada (bu hastalara haploidentik donörden hazırlama rejimi verilerek nakil yapıldı) hepatik veno okluziv hastalık (VOD) tespit edildi. 25 (%43,9) hastada BCG aşısına sekonder disseminasyon saptandı. HKHN sürecinde 31 (%54,4) hastada (15'ü tam uygun, 16'sı haploidentik) akut GVHH gelişti, bu hastaların birinde grade 3, birinde grade 4 düzeyinde idi. Toplam 6 hastada izlem sırasında kronik GVHH gelişti ve bu hastaların 4'üne mezenkimal kök hücre infüzyonu yapıldı. Hastaların 25 (%43,9)'inde nakil öncesinde ve/veya sonrasında CMV enfeksiyonu mevcut idi. HKHN sonrası toplam 57 hastanın 46 (%80,7)'sı yaşıyorken, 11 (%19,3) hasta (2'si tam uygun, 9'u haploidentik) kaybedildi. Nakil öncesinde aktif enfeksiyonu olan hastalarda (n=43) sağkalım %74,4 saptandı. Nakil öncesinde enfeksiyonu olmayan ya da enfeksiyonu olan ancak tedavi edilen hastalarda (n=14) ise sağkalım %100 olarak izlendi. Nakil öncesi enfeksiyon durumunun sağkalım üzerine önemli etkisi olduğu saptandı (p<0,05). Nakil öncesi akciğer enfeksiyonu olan ya da yoğun bakım ünitesi gereksinimi olan hastaların sağkalımlarında anlamlı farklılık bulunmazken mekanik ventilatör gereksinimi olan ve organ hasarı olan hastaların sağkalım oranları belirgin düşük idi (p<0,05). CMV antijenemisi, hazırlama rejimi verilmesi, BCG aşısı ve BCG disseminasyonu varlığının ölüm oranı üzerine anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edildi. Sonuç olarak; HKHN ağır kombine immün yetmezlik hastalarında tam uyumlu donör yokluğunda bile hayat kurtarıcı tedavidir. Ağır kombine immün yetmezliğin ulusal yenidoğan tarama programına alınması hastalığın gerçek sıklığının belirlenmesine olanak sağlayacak ve bu hastalara erken tanı ve yaşam şansı sunacaktır.trAğır kombine immün yetmezliksık enfeksiyonkök hücre nakli1997-2017 yılları arasında AÜTF Çocuk İmmünoloji-Allerji Bilim Dalı'nda ağır kombine immün yetmezlik tanısı alan olguların klinik ve immünolojik özelliklerinin değerlendirilmesiEvaluation of clinical and immunological features of severe combined immunodeficiency patients diagnosed in AÜTF Childhood Immunology-Allergy Science Department between 1997-2017MedicalThesis