Kurtoğlu, Yasemin2022-10-272022-10-272022https://doi.org/10.33629/auhfd.1148927http://hdl.handle.net/20.500.12575/84988Korunmasına ve sağlıklı yürütülmesine her daim önem verilmiş olan nesep, kişilerin üst soylarıyla bağlantısını ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam hukuku, anne ile nesep ilişkisinin kurulmasını doğum gibi biyolojik bir olaya bağlamışken; baba ile nesep ilişkisinin kurulmasını ise anne ile evli olma yahut annenin babanın cariyesi olması gibi çeşitli hukuki şartlara tabii kılmıştır. Nesep ilişkisinin kurulmasına yönelik getirilen bu sınırlamalar, bazı durumlarda gerçeklere uygun bir nesep bağının oluşmasına engel oluşturmuştur. Diğer taraftan, kaybolmuş yahut bulunmuş çocukların da anne ve babalarının kim olduğu bilinmediğinden neseplerinin kurulması mümkün olamamıştır. İşte bu gibi durumlarda nesep ikrarı yoluna gidilebileceği kabul edilmiş ve bu sayede kişilerin kendi irade beyanlarıyla nesep ilişkilerinin kurulmasına imkan tanınmıştır. Nesep ikrarına başvurabilmek için de çeşitli şartlar öngörülmüştür. Bunlar bir yandan bu kurumun gerçeklere aykırı olacak şekilde kullanılmasını engellemeye yönelik olduğu gibi bir yandan da hali hazırda nesebi bulunan yahut da zina sonucu dünyaya geldiği bilinen kimselerin nesebinin kurulmasını engelleyerek toplumsal düzenin korunmasını sağlamaya yönelik şartlardır. Çalışmada, İslam ve Osmanlı hukukunda nesep ve nesebin kurulması yolları hakkında bilgi verildikten sonra nesep ikrarı konusuna geçilmiş ve bu kurum; nedenleri, şartları, hüküm ve sonuçlarıyla birlikte detaylıca incelenmeye çalışılmıştır.trNesepBabalık DavasıBabalık Davasıİslam ve Klasik Dönem Osmanlı Hukukunda Nesep İkrarıArticle