Uygur, Fatma2025-01-302025-01-302024https://dspace.ankara.edu.tr/handle/20.500.12575/92165Birinci Dünya Savaşı'nın etkileri henüz devam ederken Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da taşlar yerine oturmamıştı. Osmanlı Devleti, kâğıt üzerinde Kuzey Afrika'nın bazı bölgelerinde nominal bir egemenliğe sahipti. I. Selim tarafından fethedilen, bir Osmanlı vilayeti olarak 16. ila 19. yüzyıl arasında Osmanlı egemenliği altında kalan Mısır buna örnektir. Mısır, 1806 yılında, Fransa tarafından büyük reformatör olarak kabul edilen Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde özerklik kazanmış ancak daha sonra ilen1882'de İngiliz işgaline uğramıştır. “Mısır Mısırlılarındır” diyerek başlatılan bağımsızlık mücadelesi İngiltere'nin emperyalist gücü karşısında zayıf kalacaktır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Mısır, 1922'de krallık olarak bağımsızlığını kazanmadan önce, kısa süreliğine İngiliz himayesi altına girmişti. İşte bu süreçte Mısır'ın bağımsızlığının tanınmasının yanı sıra jeopolitik ve jeostratejik bir su yolu projesi olarak görülen, Akdeniz ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı ile ilgili çeşitli argümanların bulunduğu bir dosyayı 19 Aralık 1922 tarihinde Lozan Barış Konferansı Başkanlığına sunan Mısır Delegasyonu Düveli Muazzama karşısında Türkiye'nin desteğini alarak diplomatik alanda sesini duyurmaya çalışmıştır. Bu çalışmada, Mısır delegasyonunun hazırladığı ve Lozan Barış Konferansı heyetine sunduğu özel nota çerçevesinde Mısır'ın bağımsızlığının tanınması ve Süveyş Kanalı'nın tarafsızlığının sağlanması çabaları ele alınmıştırtrLozan KonferansıMısır DelegasyonuSüveyş KanalıZaglul PaşaVefd HareketiLozan Konferansi’nda Misir Delegasyonu: Misir’in Bağimsizliğinin Taninmasi Ve Süveyş Kanali Hakkinda Özel NotaEgyptian Delegation To The Lausanne Conference: Recognition Of The Independence Of Egypt And Special Note On The Suez CanalArticle