Ergün, Güneş Okuyucu2022-10-252022-10-252022https://doi.org/10.33629/auhfd.1102583http://hdl.handle.net/20.500.12575/84873Karmaşık, çok boyutlu ve çok yönlü yapısı nedeniyle organize suçların önlenmesi ve ortaya çıkarılması oldukça güçtür. Bu nedenle bir takım gizli koruma tedbirlerinin benimsenmesi yoluna gidilmektedir. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi de bunlardan biridir. Kişi hak ve özgürlüklerini sınırlayan bir tedbir olan gizli soruşturmacı görevlendirilmesinin usul ve esasları oldukça tartışmalıdır. Ancak bu çalışmada gizli soruşturmacı görevlendirilmesi bütün yönleriyle değil, yalnızca tanık olarak dinlenmesi hususu ile sınırlı olarak ve konuyla ilgili AİHM kararları göz önünde bulundurulmak suretiyle ele alınacaktır. Bu bağlamda CMK m. 139/3’e eklenen gizli soruşturmacının duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan veya ses ya da görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinleneceğine ve Tanık Koruma Kanunu’nun 9. maddesinin kıyasen uygulanacağına ilişkin hükmün yerindeliği üzerinde durulacaktır.trOrganize SuçlarTanıklıkGizli TanıklıkAVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI IŞIĞINDA GİZLİ SORUŞTURMACININ TANIKLIĞI SORUNUArticle