Prof. Dr. Tanrıvermiş HarunMaden, Behzat2021-09-072021-09-072017http://hdl.handle.net/20.500.12575/74439Bu çalışmada, yerel yönetimler tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18’inci maddesine ile yasalaştırılan arsa ve arazi düzenlemesinin temel sorunları ve uygulama sonrasında idare mahkemelerinde açılan davaların sonuçları incelenmiştir. İnceleme aşamasında plan bütünlüğü olgusu yerine dava konusu edilen taşınmazların hukuki durumları ele alınmış ve yargı kararları imar uygulamasının teknik ve hukuki yönlerinden analiz edilmiştir. Ülke genelinde 1997-2012 döneminde çok sayıda imar uygulamasına ilişkin olarak idare mahkemesinde davaların açıldığı ve imar uygulama sonuçlarından paydaşların genel olarak memnuniyet düzeylerinin sınırlı olduğu dikkati çekmektedir. İdare Mahkemelerinde açılan davalara ilişkin kararların önemli bir kısmı Danıştay 6’ıncı Dairesinde temyiz edilmiş olup, gerek İdare Mahkemeleri, gerekse Danıştay 6’ıncı Daire tarafından verilen kararlar doğrultusunda ciddi miktarda kamu kaynağı ve emek harcanarak yapılan veya yaptırılan imar uygulamalarının bilirkişi yetilerinin kapsam ve içerik yönünden sınırlı kalmış olduğu yargı kararları ile uygulanamaz hale getirildiği, açılan davaların mahkemelerin iş yükünü artırdığı tespit edilmiştir. İncelenen davalara konu imar uygulama kararlarının analizinde; imar uygulamalarının hakkaniyet ve etik değerlere uygun işlem yapma ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi, imar uygulama süreçlerinde yeterli bilgi ve deneyime sahip mimar, mühendis ve plancı yanında mutlaka uygulama öncesi ve sonrası parsel değerlerinin karşılaştırmalı analizi ve özellikle plan işlevlerinin tanımlanmasında etkin ve verimli kullanım analizi yapmak üzere Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Uzmanlarının da yer alması; toplum yararı ve maliklerin haklarının korunması bakımından zorunlu tutulmalıdır. Diğer yandan gayrimenkul geliştirme uzmanlarınca uygulama sahası içindeki malikleri bilgi düzeylerinin ve bilinçlendirilmesi yoluyla yargıya intikal edecek davaların sayısının azaltılması ve emek ve para harcanarak oluşturulan planların uygulaması gerçekleşerek çağdaş ve düzenli şehirleşmeye katkı yapılması mümkün olacaktır. İnceleme sonuçlarına göre idari yargıda açılan davalarda yerel yönetimlerin daha adil ve hukuki prosedüre uygun işlem yapılması için bir yol haritası oluşturulması ve belediyelerin imar ve şehircilik müdürlükleri/başkanlıklarında görev alacak meslek disiplinlerinin yeniden tanımlanması ve planlama süreçlerine halkın daha fazla katılımı ve süreçlerin şeffaflaştırılmasına özen gösterilmesi gerekli görülmektedir.tr3194 sayılı İmar Kanunu18’inci madde uygulamasıİmar planı iptal davalarıİdare MahkemesiDanıştay Altıncı Dairesi kararlarının analiziDanıştay altıncı dairesi'nin 3194 sayılı kanunu'nun 18'inci maddesi ile verdiği kararların incelenmesiOther / Diğer0199