Özen, ÇınarKolasi , KlevisAkdevelioğlu , Atay2024-12-112024-12-112023https://dspace.ankara.edu.tr/handle/20.500.12575/91610Bölgeselcilik ve küreselleşme, ne ölçüde rakip siyasi proje ve görüşlere işaret eder? Makalenin temel sorunsalı, bu sorudur. Liberal uluslararası düzenin çözülmesiyle ilgili tartışmalardan beslenen mevcut literatür, yeni bölgeselcilik dalgasını küreselleşme karşıtlığı biçiminde değerlendirme eğilimindedir. Bu makale, literatüre hakim olan bu karşıtlığı sorgulayarak onu aşmanın akademik yararları üzerine odaklanmaktadır. Makale, Yeni Bölgeselcilik yaklaşımına dayanarak, yeni bölgeselcilik sürecinin, hem neoliberal küreselleşmenin bir bileşeni, hem de onun doğurduğu sorunlara bir tepki olarak geliştiği varsayımından hareket etmektedir. Küreselleşme, yaygın biçimde, bütünleşme ile özdeşleştirilmektedir. Yeni bölgeselcilik ise tam tersine, küresel bütünleşme karşıtlığı olarak anlamlandırılmaktadır. Bu yaygın siyah ve beyaz ayrımı kadar net yargıları kabul etmek, aslında çok daha gri olan gerçekliği görmemizi engellemektedir. Dolayısıyla makalede şu sonuca varılmıştır: Yeni bölgeselcilik dalgası ne basitçe küreselleşme karşıtlığı biçiminde, ne de geleneksel bütünleşme olgusunun bir türü olarak anlaşılabilir. Aksine, neoliberal küreselleşmenin yıkıcı toplumsal sonuçları bağlamında ortaya çıkan yeni bölgeselcilik, küreselleşme sürecinin belirli yönlerini yeniden müzakere etmeyi amaçlayan bölgesel siyasi çabalara işaret edertrBölgeselcilikYeni BölgeselcilikBölgesel DüzenlerNeoliberal KüreselleşmeUluslararası İlişkiler TeorileriBölgesel Düzen Anlayışında Değişim: Hegemonik Bölgeselcilikten Yeni Bölgeselciliğe GeçişChange in the Regional Order Understanding: Transition from Hegemonic Regionalism to New RegionalismArticle