Atalay, Ramazan2021-01-052021-01-052014http://hdl.handle.net/20.500.12575/72644Bu çalışmanın amacı; orman kavramı, özellikleri, ekolojik sisteme ve topluma faydaları ile orman vasfındaki arazilerin bu vasıftan çıkarılabilmesi için tarihsel gelişim sürecinde yapılan yasal düzenlemelerin etkileri incelenerek, orman arazilerinin özel mülkiyete konu olması tartışılmış ve bu çalışma ile kamuoyuna bu konunun önemi bir daha vurgulanmıştır. Bu çalışmadan yararlanacak kişilerin, orman ve orman arazileri ile meralara; sadece ekonomik açıdan veya doğal güzellik açısında bakılmasında öte, bir çok stratejik önemine vurgu yapılarak; orman arazileri ve meralara rant, gelir veya kaynak olarak bakılmayacak kadar önemli, ekolojik fonksiyon değerinin olduğu belirtilmiştir. Kamusal mal bakış açısı ile orman ve meraların hukuki durumu ele alınmış ve özellikle 6292 Sayılı Kanunun uygulama sonuçlarına değinilmiştir. Kapsam olarak orman arazilerinin orman vasfından çıkarılarak özel mülkiyete konu olması için ne kadar uğraşıldığı ve tarihi süreç içinde değiştirilen kanunlara ve bunların uygulamalarına ilişkin görüşlere de yer verilmiştir. Ülkenin genelinde birçok ilde orman vasfını yitirmiş (sıklıkla ifade edildiği gibi 2/B) arazi bulunmakta ve ülke toplamı içinde ii düşük düzeyde pay alan Bolu İli Gerede İlçe uygulaması örnek olay olarak irdelenmiştir. 6292 Sayılı Kanundan önceki dönemde yapılan çalışmalar ile 6292 Sayılı Kanun ışığında yapılan çalışmalar birlikte değerlendirilmiş ve bu çerçevede 1977-2013 döneminde yapılan mevzuat ve uygulamaların karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Belirtilen dönem boyunca yapılan kanuni düzenlemeler çerçevesinde toplamda 4 defa vasıf değişikliği süreci analitik bir biçimde irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre orman vasfını yitirme ile orman arazisinin orman sınırı dışına çıkarılmasına yönelik 6292 Sayılı Kanunun esasen Anayasa’nın 44., 169. ve 170. maddeleri ile birlikte yorumlanması halinde, Anayasa’nın söz hükümlerine aykırılık gözlendiği, gerek makro değerlendirme, gerekse örnek olay analizlerinin sonuçlarına göre hak sahipliğinin tespiti, değerleme işlemleri ve bedelin ödenmesi yönlerinden adil olmayan uygulamaların yapıldığı ve bu uygulamaların gelecek yıllarda orman arazisi tahriplerinin devam etmesinin önünü açacağı vurgulanmıştır. Bu koşullarda 6292 Sayılı Kanun Anayasa’ya aykırılığı dikkate alınarak iptal edilmesi ve yeni yasal düzenleme yapılması yoluyla gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetine konu olmaması gereken orman arazilerinin tahrip edilmesinin önüne geçilmesi ve fiilen bitki örtüsü bulunmayan arazilerin ekonomiye kazandırılmasının istenmesi halinde doğa ile uyumlu ekonomik faaliyetlere yönelik kiralama yapılması ve özellikle doğa, çiftlik veya tarım turizmi gibi faaliyetlerin geliştirilmesi ve kiralama süresinin bitiminde, hiçbir hak talep edilmeden söz konusu arazilerin Hazine yönetimine iade edilmesi yasal bir zorunluluk olarak düzenlenmelidir. Kamu malı veya ulusun tamamının malı olan orman arazilerinin hak sahipliği gibi muğlak bir kavram ile belirli kişilerin mülkiyetine devredilmesi ve özellikle 1981 sonrası dönemde kullanıma açılan arazilerin bile il düzeylerinde bu kapsama sokulması, yapılan uygulamanın en sorunlu ve tutarsız yönleri olarak dikkati çekmektedir.trOrmanorman vasfını yitirmiş arazilerorman vasıf değişikliği6292 Sayılı KanunAnayasaya aykırılık6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanun ışığında Bolu İli Gerede İlçesindeki uygulamalarOther / Diğer0196