TOPRAK, Selami Koçak (Yazar)BEKSAÇ, Meral (Tez Danışmanı)2019-02-0520012019-02-05http://hdl.handle.net/20.500.12575/22412Bilindiği kadarıyla, KML ve MM hasta gruplarıyla kontrol olgularını karşılaştıran, aynı anda dört siklin ve iki inhibitor proteinin, akım sitometrik olarak tetkik edildiği bir araştırma bulunmamaktadır. Çalışmamızda, 16 KML, 13 MM ile 17 kontrol olgusundan alınan 48 örnekte, siklin A, B, D, E ve p21, pl6 düzeyleri, akım sitometrik olarak incelendi. Siklin ve inhibitörlerine özgü monoklonal antikorlar ile immünfenotiplendirme ve DNA içeriği tayini yapıldı. Kruskal-Wallis ve Multiple Comparisons yöntemi kullanılarak hasta ve kontrol olgu verilerinin karşılaştırılması sonucunda: KML ve MM olgularının S evre % fraksiyonları (sırasıyla p=0.042 ve p=0.018 olmak üzere) kontrol grubundan yüksek bulundu (tablo 7 ve 8). KML grubunda; Gl siklinleri olan D ve E, beklenildiği üzere en yüksek olarak G0/G1 evresinde tespit edildi (sırasıyla, p<0.001 ve p<0.05). Mitotik siklinler olan A ve B ise, en yüksek olarak S evresinde saptandılar (sırasıyla, p<0.001 ve p<0.001). CDK inhibitörlerinden p21'de evreler arası bir fark bulunamazken, pl6 ise S evresinde en yüksek bulundu (p<0.05) (tablo 1 1). MM grubunda; siklin D yine en yüksek olarak GO/Gl'de tespit edilirken (p<0.01), siklin E' de ise evreler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. Siklin A ve B ise yine beklenildiği üzere en yüksek olarak G2/M evresinde saptandılar (sırasıyla, p<0.05 ve p<0.01). plö'da evreler arası bir fark bulunamazken, p21 ise S'de bariz olarak düşük saptandı (p<0.05) (tablo 11). Kontrol grubunda; siklin D, GO/Gl'de en yüksek bulunurken (p<0.01), siklin A ve B ise S evresinde yüksek olarak tespit edildirler (sırasıyla, p<0.01 ve p<0.05). Siklin E, p21 ve pl6 ekspresy onları ise evreler arasında farklı değildi. Bu grupta, hücrelerin çoğu istirahatte olduğu için, G2/M evresi bulunamadı (tablo 11). Hasta grupları kontrol ile karşılaştırıldığında ise şu sonuçlar alındı: a) KML'de GO/Gl'de siklin ekspresyonunda normale göre bir farklılık gözlenmezken, S evresinde kontrolden ve hatta MM olgularından daha yüksek siklin A düzeyi saptandı. Siklin inhibitörlerinden p21'de ise normale göre bir farklılık olmamasına karşılık, plö'nın hem GO/Gl'de kontrole göre; S evresinde hem kontrol ve hem de MM'ye göre daha belirgin olarak ortaya çıktığı saptanmıştır. Inhibitörlerin evreler arasındaki değişimi incelendiğinde, p21'de normal ve KML'de aynı davranış gözlenirken, plö'nın normalde GO/Gl'de, KML'de ise S evresinde daha yüksek olduğu saptandı. KML'de bulguları özetlemek gerekirse; S evresindeki artışa ek olarak S evresi sırasında geç proliferatif bir siklin olan siklin A'daki artışı dengeleyecek bir p21 yanıtının olmaması lösemik gelişimin lehine bir bulgudur. Lösemik çoğalma yönünde bir diğer bulgu da, KML'de siklin D'nin esas gözlendiği evre olan GO/Gl'de daha yüksek olmasına karşılık, inhibitörü olan plö'nın S evresine oranla daha düşük bulunmasıdır. b) MM' de, G0/G1 evresinde, sentez evresinde görülmesi gereken siklin A ve B ekspresyonları normale oranla daha fazla bulundu. Bu gözlem, MM' de S evresine daha sık rastlanılmasının bir erken bulgusu olabilir. Siklin inhibitörlerinin bu artışa eşlik etmemesi proliferasyon lehine bir durumdur. İlginç olarak, siklinler MM'de de normaldeki gibi hücre döngüsünün evrelerinde benzer değişmeleri gösterirken, siklin inhibitörü p21 kontrolden farklı olarak GO/Gl'de S evresine göre daha yüksek bulunmuş, ancak plö'da ise normalde gözlenen G0/G1 ve S farklılığı saptanamamıştır. Açıklamak gerekirse, siklin A ve B'nin beklenenden daha erken ortaya çıkışı p21'in artmasına yol açmış olabilir. Bu ilişkiyi parametrik olarak incelemek amacıyla siklin A/p21 oranlarım MM'de ve kontrolde incelediğimizde, G0/G1 ve S için sırasıyla, 1.38 ve 2.50'ye karşılık, 0.50 ve 1.61 değerlerini bulmakla birlikte anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Özetle, MM'de, S evresi normale göre yüksek bulunurken, mitotik siklinler olan siklin A ve B de GO/Gl'de kontrolden yüksek saptanmışlardır. MM'de evreler arası değişimler incelendiğinde; siklin A ve B'nin S 'deki artışına, siklin A inhibitörü olan p21'in aynı artışla eşlik etmemesi ise proliferasyon lehine değerlendirilebilecek bir sonuçtur. Buna benzer olarak; siklin D'nin G0/Gl'deki yüksek ekspresyonuna karşılık, inhibitörü olan plö'nın artış göstermemesi de proliferasyonun tetiklendiğine ilişkin bir sonuç gibi durmaktadır. Ayrıca; KML grubunda SOKAL indeksi ile ve MM grubunda ise CRP ve P-2M ile ayrı ayrı karşılaştırılan S evre % fraksiyonu arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (tablo 14 ve 15). Sonuç olarak; DNA analizi hem KML ve hem de MM'nin yüksek proliferasyon hızına sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca, hücre döngüsünün değişik basamaklarında incelediğimiz siklinlerden bazılarının normale göre artmış olmasına karşılık, siklin inhibitörlerinin bu artışa eşlik etmemesi etyopatogenezdeki mekanizmalardan bir kısmını oluşturabilir. Bu bulgular yeni tedavi hedefleri için ümit vericidir.trTIP, Tıp (Genel), DahiliyeHematolojik malign hastalıklarda siklin ve inhibitörlerinin hücre döngüsü ile ilişkisinin akım sitometrik olarak saptanmasıMedicalThesis