Doğan Güzeloğlu, Demet2021-02-032021-02-032017http://hdl.handle.net/20.500.12575/72774Almanya Federal Cumhuriyeti ile Almanya Demokratik Cumhuriyeti’nin 3 Ekim 1990’da yeniden birleşmesindeki temel sorunlardan biri Sovyet işgali sırasında ve sonrasında Doğu Alman Hükümeti tarafından devletleştirilmiş veya devlet idaresine alınmış olan milyonlarca hektarlık özel mülkiyetin akıbeti olmuştur. Bu önemli sorunun hukuki çözümü; birçok yönü ile batı anayasası ve hukuk anlayışının sistematik olarak ülkenin doğusunda uygulanmasına bir örnek oluşturmaktadır. Esasen Birleşme Antlaşması, devletleştirilmiş mülklerin iadesinde, Doğu Almanya’yı her zaman Federal Cumhuriyet’in bir parçası olarak ve son kırk yıldan beri doğu rejimi tarafından yok sayılan batılı yasalara tabi olarak görmüştür. Bir ölçüde, mülklerin iadesi konusu, batının geçmişi geriye alma çabası olarak da kabul edilebilir ve bu çaba birleşme sürecinde vatandaşlık ve sosyal haklar gibi başka alanlarda da kendini göstermiştir. Buna rağmen birleşmede batının menfaatleri, mülklerin iade sürecine tamamen hâkim olamadığı dikkati çekmektedir. Birleşme Antlaşması ile Doğu Almanya’daki geniş tarımsal kooperatiflerdeki haklarının devam edebilmesi ve hatta batıda bile etkisini gösterebilecek bir sistem olarak korunması sağlanmıştır. Mülkiyet konusundaki anayasal ve hukuki düzenlemeler batı ve doğu Alman vatandaşları arasında mülklerin yasal hakları konsusunda ihtilaflara neden olmuştur. Birleşme Anlaşmasının gayrimenkul mülkiyeti, hakkın iadesi ve kullanımı ile ilgili doğurduğu sonuçlar yönünden Doğu Almanya deneyimi, diğer eski doğu bloku ülkelerinden farklı özelliklere sahip olup, bu deneyimin hemen her ülkede gayrimenkul geliştirme ve ilgili diğer disiplinlerde yeterince bilinmediği ve konunun öneminin anlaşılmadığı dikkati çekmektedir.trMülkiyet hakkımülklerin iadesidevletleştirmeBirleşme Antlaşması ve Ortak Bildiri1990 Almanya'nın birleşmesi sonrası mülkiyet haklarının iadesi: kanuni altyapı-yaşanan sorunlar izlenen politikaOther / Diğer0148