Şimşek, Muttalip2022-01-062022-01-062019-09-30https://doi.org/10.35239/tariharastirmalari.522266http://hdl.handle.net/20.500.12575/76981Harp zamanında bütün imkânlarıyla ordudaki yaralıların acılarını hafifletmek ve tedavilerine yardımcı olmak düsturuyla kurulmuş olan Hilal-i Ahmer Cemiyeti, belki de en büyük sınavını Birinci Dünya Savaşı esnasında vermiştir. Çünkü bu savaş, cephedeki askerlerin olduğu kadar cephe gerisindeki halkın da beka mücadelesi verdiği bir dönemi haiz olduğundan cemiyet ihtiyaçların temini için farklı yöntemler uygulamak zorunda kalmıştır. Bunların bir örneği de, başta ordu olmak üzere, İstanbul'daki fukara halkın, memleketin dört bir yanında bulunan aşevlerinin ve hastanelerin ihtiyaç duyduğu hububat ve et ihtiyacını karşılamak üzere çiftlikler kurulmasıdır. Cemiyet, savaşın başlamasıyla birlikte gıda ürünlerine ihtiyacın artması ve bunları temin etmenin zorluğunu göz önüne alarak Tuzla, Beykoz, Adapazarı, Eskişehir ve son olarak Sarayönü'nde birer çiftlik kurmuş ve kendisine tahsis edilen arazilerde ziraî üretim yapmaya başlamıştı. İşte 1917 yılının sonlarına doğru faaliyete başlayan ve yaklaşık bir yıl açık kalacak olan Sarayönü Çiftliği, savaşın en sıkıntılı dönemlerinde cemiyetin farklı bölgelerde ihtiyaç duyduğu hububat ve et gereksinimini karşılamaya çalışmıştır. Bu çalışmada, öncelikle Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin kuruluşu ve çalışmaları hakkında kısaca bilgi verilecek, daha sonra cemiyeti çiftlikler açmaya sevk eden nedenler, Sarayönü Çiftliği'nin açılışı ve faaliyete başlaması, çiftlikte tarım ve hayvancılığın durumu, burada kimlerin istihdam edildiği ve son olarak çiftliğin gelir ve gider durumları etraflıca değerlendirilecektir.trOsmanlı Hilal-i Ahmer CemiyetiKızılaySarayönü ÇiftliğiHilal-İ Ahmer Cemiyeti Sarayönü ÇiftliğiArticle38664194431015-1826