ÖZCAN, Muhit (Yazar)KONUK, Nahide (Tez Danışmanı)2019-02-0519962019-02-05http://hdl.handle.net/20.500.12575/22771Bu çalışma Nisan 1995-Şubat 1996 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalında gerçekleştirildi. Çalışma dipridamolün ANLL'de indüksiyon tedavisine eklenmesinin yararlı olduğu ve TR oranlarını arttırdığı savı üzerinde planlandı. Herhangi bir indüksiyon tedavisi alan primer ANLL veya nüks-dirençli ANLL olgularına spesifik kemoterapinin başlangıcında ve bitişinde, kemoterapinin ilk günü, bir önceki gün, kemoterapinin son günü ve bir sonraki gün olmak üzere 4 gün 3x75 mg dipridamol per oral uygulandı. Ardışık tedavi şeması olan EMA rejiminde ayrıca aradaki ilaçsız günler olan 4-7. günlerde de dipridamol verildi. Çalışmada değerlendirilen 23 yeni tanı olguda %57, 10 nüks-primer dirençli- sekonder ANLL olgusunda %70 TR elde edildi. TR sağlanan 20 olgudan sadece birine reindüksiyon uygulamak gerekti. Hematolojik toksisite ölçütleri literatür bilgisinden farklı değildi. En sık ve en önemli toksisite olarak infeksiyonlar izlendi (sıklık %100, ve ölen 13 olgudan 12'sinin ölüm sebebi). Bu TR oranları ve yan etki profili dipridamolün ANLL'de güvenle kullanılabileceğini ve yararlı olabileceğini düşündürtmektedir. Ancak bu verilerin randomize, geniş ölçekli çalışmalarla desteklenmesi ve uzun süreli izlemlere remisyonun kalıcılığının da katılması daha sağlam sonuçlar için gereklidir. Bu aşamada dipridamolün post-remisyon dönemde oral idamede kullanılmasının en azından çeşitli nedenlerle tedavi alamayacak hastalar için bir seçenek olabileceğini düşünmekteyiz.trTIPAkut nonlenfoblastik lösemi tedavisinde dipridamol kullanımıMedicalThesis