Sancar, MithatMızrak, Dilan2019-04-242019-04-242015http://hdl.handle.net/20.500.12575/62766Ulus devlet hâlâ makbul devlet biçimidir. Ancak bu devlet biçimi kendi ulusunu yaratma fikri ile ortaya çıkmasına rağmen söz konusu proje başarılı olmamıştır, zira çok küçük bazı devletler bir tarafa bırakılacak olursa bugün hemen her devletin, bünyesinde çeşitli sayıda azınlık barındırdığı görülmektedir. Modernleşmenin sağladığı imkânlar nedeniyle ulus devlet içinde yer alan farklı etnik grupların benzer koşullara sahip olacağı, dolayısıyla ülke içinde herhangi bir çatışma yaşanmayacağı düşünülmüşse de yaşadığımız yüzyıl devletlerarası çatışmaların çok ötesine geçen biçimde devlet içi etnik çatışmaların yaşandığı bir çağ olmuştur. Devletler bu etnik çatışmaları öncelikle bastırmaya, ceza ve güvenlik tedbirleriyle sorunların üstesinden gelmeye çalışmışsa da etkin yöntemin çatışmaların tekrarlanmayacak biçimde çözülmesi olduğu zamanla anlaşılmıştır. Sadece fiziksel değil, yapısal şiddetin de ortadan kalkmasını sağlamanın yolu ise azınlık haklarını güvence altına almak, demokratik usullerle her grubun yönetime etkin katılımını sağlamak ve gerektiği hallerde iktidarı paylaşmak ya da egemenliği kısmen devretmek olmuştur. Özerklik de çatışmaların çözümünde diğer bazı usullerin fayda sağlamaması üzerine tercih edilen bir yetki devri sistemidir. Özerkliğin üç farklı uygulaması söz konusu olup bunlar bölgesel özerklik, kültürel özerklik ve idari özerkliktir. Her bir özerklik türünün kendine göre olumlu ya da olumsuz yanları bulunmakta, farklı bölge ya da etnik çatışmalar bakımından farklı bir model başarı sağlamaktadır. Özerkliğin hukuki altyapısına bakılacak olursa, mevcut uluslararası hukuk düzeninde özerklik biçiminde bir hakkın yer almadığı, ancak azınlık hakları, ulusların kendi kaderini tayin hakkı gibi haklar ile temellendirilebileceği görülmektedir. Abstract Nation state is still accepted to be the ideal form of state. However, despite coming out to create its own nation, this project failed for today besides some very small states, almost every state comprises of a number of different ethnic minorities. Due to the possibilities of modernization, different ethnic groups in a nation state were thought to have similar opportunities and consequently, an ethnic conflict would not take place. But in contrary, this era has been the century of ethnic conflicts. States firstly tried to impress these conflicts, solve the problems by means of punishment and security measures; however after a while it was understood that the efficient solution was to solve conflicts as preventing to repeat again. The way of removing not only physical violance but also structural violance is ensuring minority rights, providing every group to to take part efficiently in state administration and if necessary sharing power or transfer the sovereignty partially. Autonomy is also a system of transferring powers if the other methods to resolve conflicts became unsuccessful. Generally three sorts of autonomy are counted. Regional or political autonomy for an ethnic group living in a region intensely; if the group is spread out through the state cultural autonomy and a way of transferring solely some administrative powers local autonomy. All of these sorts of autonomies have advantages and disadvantages, for some regions or ethnic groups one kind of autonomy is the perfect solution but for the other not. To look over the legal substructure of autonomy, present international law does not include a right to autonomy, but such a right may be based on minority rights or right to self-determination.trEtnisiteEthnicityÖzerklikAutonomyBir etnik çatışma çözüm yöntemi olarak özerklikAutonomy as a conflict solving mechanismdoctoralThesisiv366