BALCIOĞLU, Mustafa (Yazar)AKTÜRK, Tevfik (Tez Danışmanı)2019-02-0520122019-02-05http://hdl.handle.net/20.500.12575/22182Bu çalışmada Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında 2000?2011 tarihleri arasında parotis malign tümörü nedeniyle cerrahi uygulanan 69 hastanın bulguları retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların yaşı, cinsiyeti, tümörün lokalizasyonu, patolojilerin insidansı, ince iğne aspirasyon biyopsisi ve donmuş doku biyopsisi patoloji sonuçları, uygulanan cerrahi yöntemler, karşılaşılan cerrahi komplikasyonlar, tümör boyutları, lenfnodu tutulumları, tümör evresi, patolojik cerrahi sınır devamlılığı geriye dönük araştırılmıştır. Çalışmaya alınan 69 hastanın yaş ortalaması 53.1 (±18.7) olup, yaşları 7 ile 85 yaş arasında değişmekteydi. Hastaların 46'sı erkek (%67), 23' ü kadındı (%33). Vakaların takip süresi ortalama 38 (±28) aydı ve 4 ile 120 ay arası değişmekteydi. Çalışmaya alınan hastaların tümünde detaylı bir anamnez alınmış ve kulak burun boğaz bakısı yapılmıştır. Ayrıca hastalara parotis USG, MRG, BT, PET ve rutin preoperatif protokola uygun genel tetkikler yapılmıştır, 69 hastadan 57 hastaya preoperatif sitolojik değerlendirme amacı ile İİAB yapılmıştır. İİAB uygulanan vakalarda tanısal doğruluk orani % 63,2 olarak bulunmuştur. Vakalarımızdaki tümörlerin 35'i (%55,1) superfisiyal lob, 25'i (%36,2) superfisiyal ve derin lob, 5'i (%7,2) derin lob, 1'i (%1,4) parafarengeal bölge yerleşimli olarak saptanmıştır Çalışmamızda operasyon sırasında 38 hastada (vakaların %55,4' ünde) donmuş doku biyopsisi çalışıldı. 35 vakada (%92,1) gerçek pozitiflik tespit edildi. Postoperatif histopatolojik inceleme sonuçlarına göre en sık rastladığımız malign parotis tümörü 21 vaka ile (%30.4) Mukoepidermoid karsinom olmuştur. İkinci sırada en sık görülen malign parotis tümörü 9 vaka ile (%13) adenoid kistik karsinom oldu. Çalışmamızda hastaların 5 yıllık survveyi i%65,1 olarak bulunmuştur. Parotiste tümöründen şüphesi ile cerrahi planlanan 69 hastanın 29'una ilk operasyonda total parotidektomi, 21'ine süperfisiyal parotidektomi, 11'ine parotisten kitle eksizyonu, 8'ine radikal parotidektomi operasyonu uygulanmıştır. 35 hastaya (%50,7) ilk operasyonda parotidektomiye ek olarak seviye 1,2,3 boyun disseksiyonu yapıldı. Takiplerde 14 hastanın (%20) nüks ettiği tespit edildi. Nüks eden vakaların %64'ü evre 4a olarak sınıflandı. %72'si yüksek dereceli malign tükürük bezi sınıfından, %57'si T3 tümör büyüklüğünde, %36'sı N2a ve %36'sıda N2b lenf nodu invazyonu mevcuttu. %57 vakanın patoloji spesmeninde cerrahi sınır pozitifliği, % 50 vakada perinöral ve lenfovasküler invazyon mevcuttu. %72 vakaya boyun disseksiyonu yapılmıştı. %50 hastaya ameliyat sonrası radyoterapi tedavisi verilmişti. Nüks eden vakaların ortalama yaşı 56 bulundu. Toplamda 9 vakada (%13) uzak organ metastazı saptandı. İlk cerrahiden sonra en sık karşılaşılan postoperatif komplikasyon %17 ile fasiyal parezi olup, bunu sırasıyla, fasiyal paralizi (%10) ve tükürük fistülü (%3) takip etmektedir.Abstract The findings of 69 patient sapplied surgical treatment due to parotid malignant tumours at theDepartment of Otorhinolaryngolocy of the Faculty of Medicine in University of Ankara during the years 2000-2011, have been retrospectively analyzed in this study. In this context, age and gender of the patients; tumour localization; incidence of pathologies; fine-needle aspiration biopsy (FNAB) and frozen section pathological results; applied surgical methods; surgical complications encountered; tumour sizes; lymphnode involvements; tumour phases; and continuity of pathological surgical margins have been retrospectively analyzed. 69 of the patients included within the study had an average age of 53.1 (± 18.7) and their ages have varied between 7 and 85. 46 (67%) of the patients were male; while 23 (33%) were female. Average follow-upperiod was 38 (±28) months and has varied between ve 4 and 120 months. A detailed anamnesis was taken from the patients and an otorhinolaryngological consultation was obtained. Furthermore, patients were subjected to a general examination conformant with parotid USG, MRG, BT, PET and routine preoperative protocol. FNAB has been applied to 57 of 69 patients for the purpose of preoperative cytological assessment. Diagnostic accuracy rate was 63.2% in FNAB-appliedcases. 35 (55.1%) of the tumours in our cases were superficial lobe; 25 (36.2%) were superficial and deep lobe; whereas 5 (7.2%) were deep lobe and 1 (1.4%) was in parapharengeal space. In this study, 38 patients (55.4% of the cases) were subjected to frozen section pathology during operation. 35 cases (92.1%) were true positive. According to the results of postoperative histopathological analysis, the most frequently seen malign parotid tumour was the mucoepidermoid carcinoma observed in 21 cases (30.4%). It was followed by the adenoid cycticcarcinoma observed in 9 cases (13%). 5-year survival rate of the patients was 65.1 % in this study. 29 of the 69 patients, for whom a surgery was planned on suspicion of parotid tumours, were subjected to total parotidectomy at the first operation; while 21 of these patients were subjected to superficial parotidectomy; 11 were subjected to excision of parotid mass; while there maining 8 were subjected toradical parotidectomy operation. On the otherhand, in addition to parotidectomy, neck dissection levels I, II, III were applied to 35 patients (50.7%) during the first operation. In the follow-ups, recurrence was reported in 14 patients (20%). 64% of the recurrent cases was classified as stage 4a. 72% was classified as high-degree malignant salivary glands; 57% had a T3tumour size; and N2a and N2b lymphnode invasion was detected in 36% and 36% of the cases respectively. Surgical magrin was positive in the pathological specimens of 57% of the cases; while perineural and lymphovascular invasion was detected in 50% of the cases. Neck dissection was applied to 72% of the cases. Postoperative radiotherapeutic treatment was given to 50% of the cases. Averageage of there current cases was identified as 56. Distant organ metastasis was detected in totally 9 cases (13%). The most frequent postoperative complication encountered following the first surgical operation was facial pares is with a rate of 17%. This was followed by facial paralysis (10%) and salivary fistula (3%).trTIP2000- 2011 yılları arasında kliniğmizde tedavi edilen parotis bezi malign neoplazmlı hastalarda elde ettiğimiz sonuçlarımızMedicalThesis