Olhan, EmineAtaseven, Yener2019-02-0720102019-02-072010http://hdl.handle.net/20.500.12575/34295Tarımsal üretim sürecince hastalık ve zararlılara karşı yapılan ilaçlamalar sonucunda ilaç zerrelerinin rüzgarla ve yüzey akışı ile sulara taşınması veya kimyasal ilaç üretimi yapan fabrika atıklarının durgun veya akarsulara boşaltılması sonucunda su kaynakları kirletilmektedir. Diğer taraftan, kimyasal girdilerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı zaman içinde toprağı çoraklaştırmakta, su kirlenmesi gibi olumsuzluklar yaratmaktadır. Bu nedenle, gerek yüzey gerekse de yeraltı suları için su toplama havzalarında bazı koruma önlemlerinin alınması önem taşımaktadırTezin temel amaçları; tarımsal faaliyetlerden dolayı içme suyu havzalarında yaşanan kirlenme ve sorunlarının tespit edilmesi, üreticilerin bu konulardaki bilinç düzeyinin ortaya konulması ve içme sularının kirlenmesine karşı alınabilecek önlemlerin araştırılmasıdır.Tezde, daha önce su kalite analizlerine dayalı olarak yapılan çalışmaların yanında, konunun önemli bir boyutu olan üretici de ele alınmış, üreticilerin tarımsal faaliyetlerde bulunurken su ve toprak kaynakları ile ilgili olarak tutum, davranış ve fikirleri incelenmiştir. Dolayısıyla, tez literatüre üretici boyutunu da yansıtması bakımından önemlidir.Araştırma alanını oluşturan Çamlıdere ve Kızılcahamam ilçelerinde tarımsal üretim yapan bütün tarım işletmeleri, araştırmanın populasyonunu oluşturmuştur. Bu populasyondan örnek işletmelerin sayısı hesaplanırken örnekleme birimi olarak işletme arazisi genişliği alınmıştır. Basit Tesadüfi Örnekleme Yöntemi’ne göre, toplam 110 üretici ile görüşülmüştür.Araştırma kapsamında ele alınan konulardan birisi de DSİ’nin bölgede yer alan baraj sularına yönelik olarak yaptığı analizlerdir. Araştırma için; DO, NH4-N, NO2-N, NO3-N ve o-PO4 parametreleri ve 2007, 2008, 2009 yılları esas alınmıştır. Bu parametreler, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile karşılaştırılarak su kalite sınıfları belirlenmeye çalışılmıştır.Araştırma neticesinde elde edilen bilgilere göre, su havzaları koruma alanlarında Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve ASKİ Havza Koruma Yönetmeliği’ne göre her türlü kimyasal girdi kullanımının yasak olmasına rağmen; üreticilerin %89,1’i kimyasal gübre kullanmaktadır ve dekara ortalama kullanılan gübre miktarı etkin madde olarak 17.8 kg’dır. Bu kullanım, Ankara ortalamasının üstündedir. Ayrıca, üreticilerin %76.4’ü de kullandığı bu kimyasal gübrelerin içme suyu barajını kirletmediği yönünde cevap vermiştir. Üreticilerin %80.9’u kimyasal ilaç kullanmaktadır ve %54.5’i de kimyasal ilaçların kullanılmasının içme suyu kaynaklarını kirletmeyeceğini ifade etmiştir. İncelenen işletmelerde ortalama 1.5 kg/ha olarak bulunan ilaç kullanımı Türkiye ortalamasının altındadır.Araştırma neticesinde ortaya çıkan önemli bir sonuç da, içme suyu havzalarının korunması konusundaki yasal zorunluluklar hakkında üreticilerin bilgi eksikliğinin olmasıdır. Bu eksikliğin temel nedeni, ilgili kurumların gerekli çalışmaları yapmamasıdır.AbstractWater sources have been polluted moving by waters with surface flowing and wind pesticide granules as a result of spraying against pest and diseases or discharging factory wastes to stagnant waters or rivers. On the other hands, unconscious and over usage of chemical inputs have in the course of time made aridity and made negative effects with both water pollution and other effects. Therefore, it is important to take some protection measures in both surface water basins and ground water catchment basins.In thesis, in addition to studies that have done based on water quality analysis before, producer who is important dimension of the subject have discussed; it has been examined their attitudes, behaviors and opinions concerning to water and soil sources during agricultural activities. Consequently, thesis is important in respect to producer dimension to literature.The main goals of the thesis are to contribute present literature, to determine contamination and problems in drinking water basins because of agricultural activities, to introduce producers’ standard of consciousness at these subjects and to research preventions against to contamination of drinking waters.All agricultural enterprises in Çamlıdere ve Kızılcahamam districts which are research area have composed population of research. When it is calculated the number of sampling from this population it has been taken enterprise area largeness as sampling unit. According to Simple Random Sampling Method, it has totally been met 110 producers.Another point within the scope of research is DSİ’s (General Directorate of State Hydraulic) Works analysis aimed at dams water in the area. It has been based on DO, NH4-N, NO2-N, NO3-N and o-PO4 parameters and 2007, 2008 and 2009 years for the work. It has been tried to determine water quality classes with comparing Water Pollution Control Regulation.According to information which has been obtained as a result of research, the usage of all kinds of chemical inputs is forbidden in water basin protection areas in respect of Water Pollution Control Regulation and ASKİ Basin Protection Regulation, 89.1% of producers are used chemical fertilizer and the amount of average used fertilizer is 17.8 kg in decare as active matter. This usage is over Ankara’s average. Also, 76.4% of producers has replied that chemical fertilizers they used have been not polluted drinking water basin. 80.9% of producers have been used pesticides and 54.5% of producers stated that usage of pesticides have not polluted drinking water supplies. Pesticide usage averagely found 1.5 kg in the examined enterprises is low of Turkey’s average.Another important finding as a result of research is producers’ lack of information regarding to legal obligations for protecting drinking water basins. The main reason of this deficiency is not to do necessary works relevant institutions.trTARIM, Tarım (Genel), Doğal kaynakların korunmasıTarımsal faaliyetlerin içme suyu havzalarındaki etkilerinin araştırılması: Ankara ili örneğidoctoralThesis