Geray, CevatŞengül, Mihriban2019-02-072019-02-071998http://hdl.handle.net/20.500.12575/34954''Çevre yönetimi", çevre sorunlarının, daha doğrusu, çevre sorunlarının insan, bitki ve hayvan yaşamı üzerindeki etkilerinin dayattığı bir dizgedir. Nitekim çevre yönetimi, öteki yönetimsel dizgelerden ayrı olarak, insan yaşamının her alanım kapsamaktadır. Çevre yönetimiyle ilgili başka bir gerçek de, bu yönetimsel dizgenin temelinde, "çevre"nin yönetilmesi değil, çevre varlıklarını [(1) insanı, (2) bitkileri, (3) hayvanları, (4) havayı, (5) suyu, (6) toprağı, (7) insan eliyle üretilmiş sanat yapılarını ve ürünlerini, (8) doğal yapılan, (9) toplumsal ve ekonomik ilişki ağlarını ve biçimlerini, (10) uzay ısı, ışık ve ışınımlarını] etkileyen insan etkinliklerinin yönetilmesinin yattığıdır. Çünkü, çevre, zaten bir özyönetim dizgesine sahiptir. "Çevre" ile "verimlilik" arasında, çevrenin korunması, onarılması ve geliştirilmesi çalışmalarını destekleyen bir ilişki vardır. Ancak, bu kavramlar (ve alanlar) arasındaki birbirini tamamlayan, destekleyen ve geliştiren ilişki, ne çevre yönetiminde ne de verimlilik yönetiminde kullanılmaktadır. Nitekim çevre ve verimlilik yönetimleri, aralarında bağlantı olmayan, birbirinden ayrı kurumlar eliyle yürütülmektedir. "Verimlilik", uzun bir geçmişe sahip olmakla birlikte, halen yaygın olarak, bu kavramın ekonomik yönlerini vurgulayan parçacı (geleneksel) yaklaşımla ele alındığını görmekteyiz. Oysa günümüzde, verimliliğin bütüncül yaklaşımla ele alınması gereği vardır. Çünkü parçacı yaklaşımın vurguladığının tersine, verimliliğin gerçekleştiği tek yer işletme değildir ve verimlilik amaçlan işletmenin amaçlarıyla sınırlandırılamaz. Ayrıca, "verimlilik" artışının çevresel gerçeklerle sınırlı oluşu, parçacı yaklaşımın terkedilmesini gerektirmektedir. İnsan yaşamının her alanında, verimli davranılması gereği vardır. Çevre yönetimi ve verimlilik yönetiminin yapılanmaları ve uygulanmalarında da, "çevre" ile "verimlilik" arasındaki birbirini tamamlayıcı, destekleyici, geliştirici ilişkiden yararlanılması gerekir. Etkili bir çevre yönetimi dizgesinde, "verimlilik" temel yaklaşım 173 olmalıdır. Benzer biçimde, verimlilik yönetimi için de "çevrecilik" temel yaklaşım olmalı ve bu yönetim dizgeleri birbiriyle ilişkilendirilmelidir. Çevreyle doğrudan görevli olsun ya da olmasın bütün kurumların, kendi görev ve sorumluluk alanlarında, çevreyi koruma ve geliştirme sorumluluğu vardır. Kurumlar, birincil işlevlerini aksatmadan ve onlara koşut olarak, çevreyi de koruyabilir ve geliştirebilirler. Bunun örnekleri ve yöntemleri ilgili bölümlerde sunulmuştur. Sonuç olarak, ancak "çevrede sürdürülebilirliğin" gerçekleştirilmesiyle "sürdürülebilir kalkınma" gerçekleştirilebilir. "Çevrede sürdürülebilirliğin" ve "sürdürülebilir kalkınma"nın eşzamanlı olarak gerçekleştirilebilmesi ise, ancak "bütünleşik bir çevre yönetimi dizgesi"nin oluşturulmasına bağlıdır. Bu dizge ise, verimliliğin kullanım alanının yalnızca ekonomik etkinliklere özgü tutulmayıp, çevrenin korunması, onarılması ve geliştirilmesi etkinlikleriyle de eşzamanlı olarak içselleştirilmesini gerektirir. Abstract "Environmental Administration" is a necessary result of the environmental problems or their effects on the human, plant and animal life. Environmental administration involves all aspects of human activity; other subbranches of administration (management) involve only certain aspects of human activity. Another reality concerning environmental administration is that this administration system does not depend on the "management of environment"; it depends on the "management of human activities" which effects the elements of environmet -namely (1) human beings, (2) plants, (3) animals, (4) air, (5) water, (6) soil, (7) man-made structures and products, (8) natural structures, (9) social and economic interaction networks and forms, (10) space originated heat, light and rays-. Because, environment as a whole has its own self-regulated-management mechanism. There is a simple relationship between "einvironment" and "productivity"; this relationship supports the preservation, rehabilitation and development of environment. But this integrating, supporting and developing relationship existing between these concepts (or, fields of study) has not been properly used so far neither in the environmental administration nor in the productivity management. As a result of this, environment and productivity are presently managed by the adminisrative units among which there is no relationship or coordination. Although the "productivity" has a long history, the main approach today to productivity is still a "piece-meal approach" (traditional approach) which emphasizes only the economic aspects of it. "An integrated approach" (or "holistic approach") to productivity should be adopted today. Because, opposite to the emphasis of the piece-meal approach, the sole medium in which the productivity is realized is not the business firms and the purposes of productivity cannot be limited to those of the business firms. The limits 175 of productivity are drawn by the environmental realities not by the business firm realities. Therefore, the piece-meal approach to productivity should be abandoned. It is necessary to be productive in all aspects of human life. The integrating, supporting and developing relationship existed between the environment and productivity should be used in the formation and implementation of both the environmental administration and productivity management. Productivity should be a basic element in an environmental administration system, if it is to be effective. Similarly, "environmetal aspects" should be a basic element in an effective productivity management system. Finally, these two management systems should be closely related whith each other. Each institution with or without direct environmental duties should have the responsibility of reserving and developing the environment in their field of activity. The institutions, without neglecting their primary duties, can simultaneously contribute to the activities of reserving and developing the environment. Examples of these are presented in the related chapters of the Dissertation. As a conclusion, it may be stated that the "sustainable development" can only be realized by the realization of "sustainability in environment". The simultaneous realization of "sustainability in environment" and "sustainable development" can only be realized by the formation of an "integrated environmental administration system". This integrated system, in turn, necessitates the simultaneous internalization of productivity not only with economic activities of business firms, but also with the activities oriented toward the reservation, rehabilitation and development of the environment.trSosyal BilimlerÇevre yönetimi ve verimlilikdoctoralThesis