Demir, Merve Ahsen2024-12-062024-12-062023https://dspace.ankara.edu.tr/handle/20.500.12575/91596Yerel yönetimler halka en yakın yönetim birimleri olarak kabul edilmektedir. Halka en yakın yönetim birimi olmaları ise demokrasinin temel kurumları olarak nitelendirilmelerine neden olmaktadır. Yerel yönetimler arasında toplam nüfusun büyük bir kısmı (yaklaşık yüzde 95’i) belediye sınırları içinde yaşamaktadır. Dolayısıyla belediyeler her kesimin ihtiyaç ve sorunlarına cevap verebilmelidirler. Bu nedenle belediyelerin karar organı olan belediye meclislerinin halkı yeterli düzeyde temsil edebilecek nitelikte olması gerekmektedir. Bu çalışmada, yerel yönetimler ve demokrasi arasında kabul edilen yakın ilişkiden yola çıkılarak Türkiye’deki belediye meclis üyelerinin seçmen kitlesini temsil edebilecek nitelikte olup olmadıklarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Halkın yönetime katılarak kendisiyle ilgili alınan kararlarda etkili olup alınan kararları denetleme imkanına sahip olduğu belediye meclislerinde üyeler seçmen kitlesini en azından sayı, meslek, cinsiyet ve yaş açısından temsil edebilmelidirler. Bu doğrultuda sayı, meslek, cinsiyet ve yaş bakımından belediye meclis üyelerinin hem belediye meclis üyeleri içindeki hem de seçmen kitlesi içindeki payı incelenmiştir. İnceleme sonucunda belediye meclis üyelerinin seçmenleri sayı, meslek, cinsiyet ve yaş bakımından adil şekilde temsil edemedikleri görülmüştür. Çalışma kapsamında temsilde adaletin sağlanabilmesi adına belediye meclis üye sayısının belirlendiği nüfus dilim aralıklarının yeniden düzenlenmesi, uzman meslek gruplarının ve kadın sayısının belediye meclis üyeleri içinde artırılması, belediye meclis üyelerinin belirli bir yaş aralığında yığılmasının önlenmesi gerektiği ortaya konmuşturtrYerel yönetimlerBelediye meclisiBelediye meclis üyeleriDemokrasiTemsilde adaletTürkiye’de Belediye Meclis Üyelerinin Temsilde Adalet Bakımından DeğerlendirilmesiEvaluation of Members of Municipal Council in Turkey in Terms Of Justıce in RepresentationArticle