Kaşak, Fahri Erdem2022-10-252022-10-252022https://doi.org/10.33629/auhfd.1108296http://hdl.handle.net/20.500.12575/84885Kesin hükümsüz bir hukukî işlemin, benzer ekonomik sonuçlar doğuran bir başka işleme çevrilerek ayakta tutulmasına tahvil denir. Tahvil müessesesi, Alman hukukunun aksine genel bir hükümle düzenlenmemesine rağmen, Türk ve İsviçre hukukunda da kabul görmektedir. Bununla birlikte tahvilin hangi hukukî temele dayandığı hususunda farklı görüşler vardır. Unsurlarının mevcut olması hâlinde tahvil, re’sen gerçekleşir. Kural olarak her türlü hukukî işlemde söz konusu olabilmekle birlikte tahvil kurumu, sağlar arası hukukî işlemlerden ziyade ölüme bağlı tasarruflarda önem arz eder. Zira yaptıkları hukukî işlem geçersiz olan tarafların, sonradan aynı hukukî işlemi geçersizliğe yol açan sebepten arî olarak yapabilmeleri mümkündür. Oysaki ölüme bağlı tasarrufların geçerli olup olmadıkları miras bırakanın ölümüyle birlikte gündeme geldiği için geçersiz ölüme bağlı tasarrufun geçerli bir şekilde yapılabilmesi söz konusu olamaz. Nitekim bu sebeple kanun koyucu, miras hukukuna ilişkin bazı hükümlerde tahvilin gerçekleşeceğini açıkça düzenlemiştir. Anılan kanunî tahvil düzenlemelerine ek olarak tahvilin unsurlarının mevcut olduğu başka hâllerde de tahvil söz konusu olabilir.trTahvilfarazî iradefavor testamenti,Ankara Üniversitesi Hukuk FakültesiArticle