Sayral, Sevgi BehiyeAcar, Duygu2022-09-072022-09-072016http://hdl.handle.net/20.500.12575/83900Kronik obstrüktif akciğer hastalığında klinik özellikler ve hastalık progresyonu açısından önemli bir heterojenite söz konusudur. Son dönemde; benzer klinik , radyolojik ve prognostik özellikleri olan hastaların fenotiplere göre gruplandırılması ve tedavinin buna göre planlanması gündeme gelmiştir. Prospektif olarak yürütülen bu çalışmanın amacı; stabil dönemdeki 96 KOAH hastasının, demografik özellikleri, yıllık alevlenme sıklığı, atopi ve astım öyküsü, semptomlar, solunum fonksiyonları, radyolojik ve laboratuar bulgularına göre fenotip gruplarına dağılımını ve gruplar arasındaki farklılıkları araştırmaktı. Bu amaçla dört fenotip grubu belirlendi; AKOS grubunda(9 hasta), sık alevlenme geçirmeyen grubunda (51 hasta), sık alevlenme geçiren amfizem grubunda (18 hasta), sık alevlenme geçiren kronik bronşit grubunda (18 hasta) yer aldı. Hastaların genel yaş ortalaması 65.22±7.85 olup; %86.5 'i erkek, %13.5'i kadındı.Yıllık alevlenme ortalama 1.27±1.2 idi. Ortalama 49.84±29.58 paket yılı sigara kullanımı mevcuttu. VKİ ortalama 26.67 ±5.18 kg/m² idi. Ortalama FEV1% 50.21±16.56 bulundu. DLCO ortalama 67.8±24.3 hesaplandı. 442±91 metre ortalama 6DYT bulundu. CAT skoru ortalama 11.9±7.1 , SGRQ toplam skoru ortalama 32.77±22.4 idi. Kadın cinsiyet oranı; AKOS fenotip grubunda diğer gruplara göre anlamlı olarak yüksekti. Diğer gruplarda ise erkek cinsiyetin yüksek olduğu göze çarpmaktaydı. AKOS grubundaki hastalara daha gençti ve bu grupta sigara kullanımı daha düşüktü. Vücut kitle indeksi ortalaması AKOS grubunda diğer gruplardan yüksekti, sık alevlenme geçiren amfizem grubunda ise vücut kitle indeksi ortalaması diğer gruplardan düşük bulundu. AKOS grubunda hastalık süresi diğer gruplara görev anlamlı oranda uzundu. Hospitalizasyon sayısı sık alevlenme geçiren amfizem grubunda diğer gruplara göre yüksek görüldü. AKOS fenotip grubunda tüm hastalarda astım öyküsü mevcuttu. Atopi görülme sıklığı da yine bu fenotip grubunda diğer gruplardan daha yüksekti. Öksürük ve balgam görülme sıklığı sık alevlenme geçiren kronik bronşit grubunda daha yüksekti. Sık alevlenme geçiren kronik bronşit grubunda aterosklerotik kalp hastalığı, gastroözofageal reflü, kronik bronşit görülme sıklıkları diğer gruplardan yüksek bulundu. Sık alevlenme geçiren amfizem fenotipinde anemi ve anksiyete-depresyon sıklığı diğer gruplardan yüksek görüldü. Sık alevlenme geçiren kronik bronşit grubunda 6DYT mesafesi en düşük görüldü ancak istatistiksel olarak amfizem grubundan farklı değildi. Sık alevlenme geçiren amfizem grubunda CAT skoru diğer gruplardan yüksekti. SGRQ toplam skoru sık alevlenme geçirmeyen grupta, diğer üç gruba kıyasla anlamlı olarak düşüktü. BCSS skoru sık alevlenme geçirmeyen grupta düşüktü. BODE indeksi sık alevlenme geçiren gruplarda yüksekti. Sık alevlenme geçiren amfizem grubunda mMRC skoru daha yüksek görüldü; ancak kronik bronşit grubu ile anlamlı fark yoktu. Sık alevlenme geçiren amfizem grubunda FEV1% değerleri diğer gruplardan düşük görüldü. Bazı hastalarda reversibilite pozitifliği görüldü ve bu hastaların daha çok AKOS ve sık alevlenme geçiren kronik bronşit grubunda yer aldığı görüldü. Akciğer volümleri sık alevlenme geçiren amfizem gurubunda diğer gruplardan yüksek saptandı, IC/TLC oranı %25'in altında bulundu. Sık alevlenme geçiren amfizem grubunda hava yolu direnci yüksek , DLCO ve pO2 düşüktü; ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Total IgE düzeyi AKOS grubunda, CRP düzeyi sık alevlenme geçiren gruplarda yüksekti, ancak istatistiksel olarak anlamlı görülmedi. Vitamin D düzeyinde fark saptanmadı. Sık alevlenme geçiren gruplarda bronşiektazi daha sıktı. Ekokardiyografik incelemelerde gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. Tüm gruplarda LABA+LAMA+İKS kombinasyon tedavisi kullanan hastalar çoğunluktaydı. GOLD sınıflamasına göre dağılıma bakıldığında; sık alevlenme geçiren amfizem grubunda GOLD D grubu hastaların, AKOS ve sık alevlenme geçirmeyen KOAH grubunda ise GOLD A hastaların çoğunlukta olduğu görüldü. Sonuç olarak; AKOS grubu diğer gruplardan farklı fenotipik özellikler göstermekteydi. Kadın cinsiyetin fazla oluşu, yaş grubunun genç olması, öncesindeki astım ve atopi öyküsü, klinik durumun daha iyi ve akciğer fonksiyon kaybının daha az olması bu grubu diğerlerinden farklı kılmaktaydı ve bulgularımız AKOS konusunda yapılmış olan diğer çalışmaların sonuçları ile uyumluydu. Sık alevlenme geçiren amfizem grubu da diğer gruplardan ayrılan özellikleri ile ayrı bir fenotip olarak öne çıkmaktaydı; yüksek alevlenme sıklığı,düşük yaşam kalitesi, ciddi akciğer fonksiyon kaybı görülmekteydi ve bu bulguların kötü prognozla ilişkili olduğu düşünüldü. Hastaya spesifik tedavi yaklaşımları geliştirilmesi, solunum rehabilitasyonu, beslenme desteği, volüm azaltıcı girişimler, güncel farmakolojik tedavi yaklaşımları açısından bu gruptaki hastaların daha dikkatli incelenmesi gerektiği sonucuna varıldı.trGöğüs HastalıklarıKronik obstrüktüf akciğer hastalığında klinik, radyolojik ve fonksiyonel parametrelerle fenotiplerin değerlendirilmesiAssesment of phenotypes with clinical, radiologic and functional parameters in COPDMedicalThesis