Aysal, NecdetKorkmaz, Erdal2023-11-302023-11-302022http://hdl.handle.net/20.500.12575/89559Birinci Dünya Harbi'ni Osmanlı adına bitiren Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu işgal edilmeye başlanmıştır. İtilaf Devletleri, işgal bölgelerine kara gücü yanında hava unsurları da getirmiştir. Bu sırada Osmanlı Devleti'nin elinde 14'ü deniz olmak üzere 92 tayyaresi kalmıştır. Cephelerde kalan tayyarelerin çoğu İtilaf Devletlerinin eline geçmiş, çok azı kurtarılarak İstanbul ve Anadolu'daki bazı merkezlerde toplanmıştır. Aynı dönemde cephelerden getirilebilenlerle birlikte İstanbul'da 72 tayyare toplanmıştır. Mütareke hükümleri gereği 13 Kasım 1918'de İstanbul işgal edilirken, aynı gün 9 İngiliz ve 4 Yunan tayyaresinden oluşan bir hava filosu Ayastefanos'daki meydana inmiştir. İtilaf güçlerinin İstanbul'a getirdikleri tayyare miktarı zamanla değişirken, elde edilen istihbarat raporlarından İngiltere'nin Ayastefanos'a60 adet kara tayyaresi konuşlandırdığı öğrenilmiştir. Bu sıradaİstanbul'a Fransızlar 83, İtalyanlar ise 4 tayyare getirmiştir. Aynı dönemde İngilizlerin, İstanbul ve Çanakkale'ye birer tayyare gemisi ve Gelibolu'ya 45 adet deniz tayyaresi konuşlandırdığı istihbar edilmiştir. İtilaf Devletleri tarafından İstanbul Ayastefanos Tayyare İstasyonu işgal edilince, buradaki kullanılabilir 45 tayyare Maltepe'ye taşınmıştır. Ancak Maltepe'deki havacıların Anadolu'ya kaçma girişiminde bulunması üzerine, İngilizler tarafından tayyareler yakılmış ve burası tahrip edilmiştir. Bu olay sonrasında 15 Haziran 1920'de alınan kararla Osmanlı havacılığına son verilmiştir. Yunanlar, 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal ederken, buraya getirdikleri 29 kara ve deniz tayyaresi ile harp harekâtlarına şekil vermiştir. Batı Anadolu'daki Yunan tayyare miktarı 50'ye kadar çıkmış, hatta bir istihbarat raporunda Yunanların İzmir'e 180 tayyare getirdiği belirtilmiştir. Aynı dönemde İtalyanların, miktarı belli olmamakla birlikte Antalya ve civarında tayyareleri etkin bir şekilde kullandığı görülmüştür. Bu sırada başlayan Millî Mücadele hareketinin 13 Haziran 1920'de aldığı kararla ilk hava teşkilatı tesis edilmiştir. Aynı dönemde Konya'da 4'ü uçamaz durumda 17 tayyare olduğu görülmüştür. Yapılan hazırlıklardan sonra tayyare bölükleri kurulmak suretiyle, cephe hattında kullanılmaya başlanmıştır. Türk faal tayyare sayısının 1'e kadar düştüğü bir ortamda İtalya, Fransa ve Almanya'danyapılan alımlarla Büyük Taarruz öncesinde 41 faal tayyare cephe hattında konuşlanmıştır. Büyük Taarruz'unilk günü harp harekâta elde bulunan faal tayyarelerden 17'si iştirak etmiştir. Böylece bu tayyarelerle, hava harp görev ve faaliyetleri yerine getirilmiştir. Millî Mücadele esnasında Doğu Cephesi'nde Ermenilerin 6 tayyaresine karşı, Türk ordusunun elinde bulunan faal 3 tayyare ile harp harekât görevleri icra edilmiştir. Güney Cephesi'nde Musul civarında İngilizlerin ilk dönemlerde 50, daha sonra 100 tayyareden oluşan bir hava gücü harekâtlarına yön vermiştir. Bu cephe hattında tayyare bölüğü kurularak, Musul'a harekât icra edilmek istenmişse de Batı Cephesi'ndeki kritik vaziyet sebebiyle bu düşünceden vazgeçilmiştir. Aynı cephe hattındaki Adana'da Fransızlar, bölgeye getirdikleri 10 tayyare ile Antep, Maraş, Urfa ve Çukurova'da hava harekât görevleri icra etmiştir. Türk ordusunun bu coğrafya da tayyare kullanma imkân ve durumu söz konusu olmamıştır. Millî Mücadele dönemindeki havacılık faaliyetlerinin aktarıldığı bu tez çalışmasında, İtilaf Devletleri ile TBMM'nin hava gücü arşiv belgeleri ışığında ortaya konulacaktır.trhavacılıkhava gücümilli mücadeleMillî mücadelede hava gücünün kullanılmasıThe use of air power in the national struggledoctoralThesis