Gürkan, CeyhunCömert, Metehan2020-01-132020-01-132017http://hdl.handle.net/20.500.12575/69273Eşitsizliğin son otuz yılda uygulanan neoliberal politikalar sonucunda dramatik bir biçimde artmasıyla bölüşüm problemi ekonomik dengesizliğin asıl sebebine dönüşmeye başlamıştır. 'Büyük Durgunluk' ile birlikte eşitsizliği iktisadın periferisine hapseden anlayış sorgulanmaya başlanmış ve anaakım iktisat anlayışının krizin değerlendirilmesi için sağlıklı bir çerçeve sunamadığı anlaşılmıştır. Nitekim kriz sonrasında gelişen literatür genelde heterodoks argümanlar üzerinden şekillenmiş ve eşitsizliğin tekrar iktisadın ana gündemi olması gerekliliği tartışılmaya başlanmıştır. Burada bir nokta dikkate değer görünmektedir. Krize ilişkin anaakım iktisadın yeterli bir çerçeve sunamadığı iddiası genelde kriz tartışmalarının yalnızca finansallaşma vurgusu üzerine inşa edilmesi sonucunu doğurmuştur. Bu tez, neoliberalizmin, krizin ve eşitsizlik sorununun açıklanmasında finansallaşmanın önemli bir dinamik olduğunu gözden kaçırmamakla birlikte eşitsizlikte meydana gelen artışın ekonomiyi reel ve uzun dönemli yapısal dengesizliklere ittiği iddiasını ileri sürmektedir. Bu açıdan, –finansallaşma olgusunu dışlamadan– tamamlayıcılık ilişkisi içerisinde eşitsizlik ve kriz arasında bir nedensellik ilişkisi kurulması gerekmektedir. Krizin nedensellik ilişkisinin doğru kurulmasının post-Keynesyen iktisatta kapsamlı bir çerçeveye oturmasından hareketle, bu tez post-Keynesyen argümanlar temelinde bir kriz çözümlemesi getirerek yerleşik ekonomi politikalarının ötesinde yapıcı alternatif arayışların peşine düşmekte ve güncel temalar düzleminde teorinin eleştirel bağlamını genişletmeyi hedeflemektedir. With dramatic increase in inequality as a result of neoliberal policies over the past thirty years, the issue of distribution has begun to turn into the real cause of economic imbalances. Along with the 'Great Recession', the mainstream idea which fixes inequality to the periphery of economics has been questioned and it has been widely accepted that the mainstream economics can not provide a comprehensive framework to understand the crisis. Indeed, the literature that emerged after the crisis has been shaped on the basis of heterodox economics' arguments and a general consensus has been reached that inequality should be brought into the main agenda of economics. One particular thing seems remarkable at this very point. The claim that mainstream economics can not provide a satisfactory framework generally results in that debates over crisis have been largely based on the emphasis of financialisation. This thesis which considers neoliberalism, inequality and crisis in one unified setting argues that growing inequality leads to real and long-term structural economic imbalances while keeping in mind that financialization is an important dynamic in them. In this respect, it is necessary to establish a causal relation between inequality and crisis in a complementary framework without ignoring the phenomenon of financialization itself. Based on the fact that in the post-Keynesian framework the interwoven reasons of the crisis are explained thoroughly, this thesis develops a post-Keynesian analysis as to the crisis searching for alternative constructive policy tools beyond mainstream economic policies and expand its critical context on the basis of current developments.trBüyük durgunlukPost-Keynesyen iktisatKrizNeoliberalizmGreat recessionPost-Keynesian economicsCrisisNeoliberalismBüyük durgunluğun izinde post-keynesyen teori ve maliye politikası: Neoliberalizm, kriz, bölüşümPost-keynesian theory and fiscal policy in the wake of great recession: Neoliberalism, crisis, distributionmasterThesis01243