İmamoğlu, Selma Hülya2022-10-242022-10-242022https://doi.org/10.33629/auhfd.1065878http://hdl.handle.net/20.500.12575/84784İkame yoluyla ifa, borçlu tarafından ifa edilmeyen borcun alacaklı tarafından borçlunun yerine gerçekleştirilmesini ifade eder. Esas itibarıyla yapma borçları bakımından söz konusu olan ikame yoluyla ifa, eser sözleşmesinde TBK m. 473/II hükmünde düzenlenmiştir. Ancak eksik ve ayıplı işler bakımından bazı hallerde genel hüküm niteliğindeki TBK m. 113/I hükmünün uygulanması da söz konusu olabilir. Uygulanma şartları farklı olmakla birlikte, her iki hükme bağlanan hukuki sonuç aynıdır. Buna göre ikame yoluyla ifa, borçlunun hesabına gerçekleşir. Eser sözleşmesi yönünden bu durum, ikame yoluyla ifanın masraflarının borcunu ifa etmeyen yüklenici tarafından karşılanmasını ifade eder. Bu yönde ikame yoluyla ifaya giden işsahibi, ikame yoluyla ifa gerçekleştikten sonra ortaya çıkan masrafları yükleniciden talep edebilir. Ancak işsahibinin ikame yoluyla ifanın öncesinde masrafları avans olarak talep edebilip edemeyeceği hususunda ilgili hükümlerde açıklık yoktur. Bununla birlikte özellikle hakkaniyet düşüncesinden hareketle, borcunu ifa etmeyen yüklenici karşısında işsahibine masraf avansı talebi tanınmalıdır. Burada işsahibinin ikame yoluyla ifanın finansal yönden güvenceye alınmasındaki menfaati de göz önünde tutulmalıdır.trİkame yoluyla ifaeser sözleşmesihakkaniyetESER SÖZLEŞMESİNDE İKAME YOLUYLA İFAYA GİDİLMESİ HALİNDE MASRAFLARIN AVANS OLARAK TALEP EDİLEBİLİRLİĞİArticle