İzmir, Bahar2024-12-192024-12-192023https://dspace.ankara.edu.tr/handle/20.500.12575/91678Türk Devrimi’nin uluslararası alandaki en büyük sonucu mazlum milletlere esin kaynağı oluşudur. Bu etkinin en fazla sirayet ettiği ülkelerin başında ise Hindistan gelmektedir. Hindistan’ın Türkiye’ye ilgisi 19. Yüzyılın son çeyreğinden itibaren artmış, Hilafet motivasyonu üzerine inşa edilmişti. 20. Yüzyıldaki gelişmelerle birlikte ikili ilişkilerin yönü farklı alanlarda da iç içe geçti. Şöyle ki, 20. Yüzyılın başından itibaren Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında, Hindistan, Osmanlı Devleti’nin ve Hilafetin geleceği için topyekün bir çaba ortaya koydu. 1920 yılında kurulan Hint Hilafet Hareketi ilişkilerin ne denli iç içe geçtiğinin en somut örneğiydi. Nitekim bu hareket Osmanlı Devleti’ne yönelik maddi ve manevi desteği sembolize ederken aynı zamanda Hint Bağımsızlık Hareketi için Müslüman-Hindu dayanışmasının inşası adına bir milat teşkil etti. Neticede, Türk Devrimi ve bu kapsamdaki köklü reformlar Hindistan’a model olmakla kalmadı, aynı zamanda bağımsız Hindistan’ın oluşumuna bir temel teşkil etti. Bu bakımdan, Hindistan’ın ulusal hareketi her ne kadar bütünüyle kendisine has bir şekilde gelişse de Türk ulusal hareketiyle benzerlikler taşımaktadır. Bu denli uzak bir coğrafyada ve sömürge geçmişine sahip bir ülkenin Türk Devrimi’nden bu derece etkilenmiş olması incelenmeye değerdir. Bu doğrultuda, makale Türkiye ve Hindistan ulusal hareketleri temelinde bir değerlendirme yapmayı ve Doğu’nun öncüsü iki ülkenin modern devlet serüvenini mukayeseli olarak analiz etmeyi amaçlamaktadır.trhilafetmodern devlethindistantürkiyeulusal kurtuluş hareketleriAsya’nın uyanışı ve Doğu’nun öncüsü iki ülke: Türkiye ve Hindistan ulusal hareketleri temelinde bir değerlendirmeArticle