BAYKAL, Sanem (Tez Danışmanı)PETRAJ, Marseda (Yazar)2019-02-0720162019-02-07http://hdl.handle.net/20.500.12575/337061993 yılında yürürlüğe giren ve siyasi, ekonomik ve (müktesebatın uygulanması gibi) yargısal koşullar içeren Kopenhag Kriterleri, bir ülkenin ilerlemesini ölçmede kullanılan başlıca kriter olmuşlardır. Katılım öncesi koşulluluk AB tarafından, aday ve potansiyel aday ülkelerin demokrasi değerleri, hukukun üstünlüğü ve özellikle insan haklarına saygıya olan bağlılıklarını gözetlemede kullanılmış, bunları içeren temel reform alanlarında somut ve sürdürülebilir ilerleme sağlanması için destekleyici kılavuz niteliği taşımışlardır. Bu araştırma kapsamında, siyasi koşulluluk genel açıdan ele alınmış olup, insan haklarına detaylarıyla odaklanılmıştır. 2007 genişlemesinden sonra Avrupa Birliği, genişleme stratejisinde değişikliğe giderek katılım öncesi sürecin kapsamına daha katı koşullar ilave etmiştir. Daha katı koşulluluğa yol açan değişikliğin neden ve sonuçları incelenerek (çoğunluğu halen aday veya potansiyel aday statüsünde olan) Batı Balkan ülkelerine odaklanılmıştır. Ek olarak, Arnavutluk’un 23. fasıl kapsamındaki müktesebat uyumluluğu incelenmiştir. Mevcut iç mevzuat ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmış davalar ve insan haklarının korunmasında önemli rol oynayan (STK’lar gibi) temel aktörler incelenmiş olup AB’nin yol göstericiliği ve desteğiyle ülkenin Avrupa değerlerine yaklaştığı sonucuna varılmıştır.AbstractIt was 1993, when the Copenhagen criteria including political, economic and legal conditions (i.e. adoption of acquis), entered into force, making it in this way the main criteria of evaluation of the country’s performance. The EU used its pre-accession conditionality as a way of monitoring the commitment of candidate and potential candidate countries in the protection of the values of democracy, rule of law and especially respect for human rights and the guidance and support to ensure tangible and sustained progress in these key reform areas. In this study, the political conditionality is seen in a broad perspective, while human rights are observed in detail. After 2007 enlargement, the European Union changed its enlargements strategies, introducing in this way a stricter conditionality during the pre-accession process. Changes and causes of the EU enlargements policy, which led to a stricter conditionality after the 2007 enlargement, are observed with a main focus on Western Balkans countries (most of them still hold the candidate or potential candidate status). Furthermore, the Albania’s compliance in regard to the Chapter 23 is observed. Current domestic legislation and different case laws brought in the international court i.e. European Court of Human Rights, and the main domestic actors playing a leading role protecting human rights during the pre-accession, e.g. NGOs and civil society, are examined and it is concluded that through the support of the EU, the country is reaching the European values.trHUKUKAvrupa Birliği katılım öncesi sürecinde insan hakları koşulluluğu: Arnavutluk örneğimasterThesis