Karaşahin, Yasin Alperen2021-09-092021-09-092020-12-28https://doi.org/10.33629/auhfd.848678http://hdl.handle.net/20.500.12575/74600Kıta Avrupası hukuk düzenlerinde zamanaşımı alanında irade serbestisini – az veya çok – sınırlayan emredici hükümler bulunmaktadır. Zamanaşımının sözleşme ile düzenlenmesi meselesi, ilk olarak müşterek hukuk doktrininde tartışma konusu olmuştur. 19. yüzyılın ilk yarısında bu konuda iki yönde de görüşler savunulurken, söz konusu yüzyılın ikinci yarısında zamanaşımı alanında irade serbestisinin sınırlanması görüşü hâkim olmuştur. Bu görüş zamanaşımının kamu yararını koruduğu düşüncesine dayandırılmıştır ve Kıta Avrupası ülkelerinde kanunlaştırma hareketlerinden sonra da savunulmuştur. Müşterek hukuka dair kaynakların incelenmesi, bu görüşün sorgulanması gerektiğini göstermektedir. Bu tür bir inceleme, söz konusu görüşün Roma kaynaklarında kullanılan ius publicum kavramına 19. yüzyılda verilen değişik anlamların iç içe geçmiş olmasından etkilenmiş olabileceğini göstermektedir. Doktrinde giderek artan bir şekilde kabul edilen ve Kıta Avrupası kanunlarında yapılan değişikleri de etkileyen bir görüş, zamanaşımının kamu yararını değil, borçlunun özel yararını koruyan bir müessese olduğunu; bu nedenle de, zamanaşımını düzenleme konusunda taraflara daha geniş (ama sınırsız olmayan) bir irade serbestisi tanınması gerektiğini savunmaktadır.trZamanaşımıİrade serbestisi19. yüzyıl Müşterek Hukuk doktrininden günümüze zamanaşımı alanında irade serbestisi hakkında görüşlerArticle692501540